İslami Kavramlar

Ebu'l A'lâ el-Mevdudi

İslami Kavramlar Gönderileri

İslami Kavramlar kitaplarını, İslami Kavramlar sözleri ve alıntılarını, İslami Kavramlar yazarlarını, İslami Kavramlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
O'nun en büyük görevi, insanın insana kul olmasını kaldırmak ve insanların gasbedilmiş haklarını geri iade etmekti.
Sayfa 115 - Pınar
yine kuran'da, peygamberin, kıyamet gününde ceza ve hesab işlerine karışamayacağı, O'nun görevinin, sadece Allah ın mesajlarını tebliğ ederek insanları doğru yola çağırmak olduğu açıklanmıştır.
Sayfa 77 - Pınar
Reklam
Ey Allah'ı zikreden ve O'na ibadet eden kimseler(!) boynunuza kölelik, zulüm halkasını geçirten sebep nedir?
Sayfa 34 - Pınar
Fıtrat insanda ilahını arayamaya yönelten saf bir arzu, mücerret bir iştiyak ve halis bir niyet meydana getirir.
Sayfa 19 - İştiyak: güçlü istek.mücerret: soyut..Pınar
İnsanların oluşturdukları her sistem belirli eksik ve hataları her zaman beraberinde taşır. Buna örnek verecek olursak, kapitalizmde ferde çok geniş bir özgürlük tanınmıştır ki bu toplumun yapısını tehdit eden bir dereceye rahatlıkla uzanabilmektedir. Özgürlüğün sınırlarının tayin edilmediği bir yapıda insanlar karşılıklı olarak haklarını gasp etme anlayışı içinde olacaklardır ki, nihayet kapitalizmde bu böyle olmaktadır. Eline geçirdiği maddi imkanlar ile insanlardan bazıları kapitalist yapıda, diğer insanların özgürlüklerini gasbetmekte ve ortaya sınırsız özgürlüğü ele geçirmiş -bir ucu zulme uzanan- insanlar ile, ellerinden haklarının çoğu hilelerle alınmış insanlar kitlesi açığa çıkmıştır. Sosyalizmde durum daha farklıdır. Orada ise fertlerin özgürlükleri alınarak devlete verilmiş ve sınırsız bir şekilde özgür olma hakkını ele geçiren devlet -tabii olarak yöneticiler- zulmün uygulayıcısı durumuna gelmiştir. Şu unutulmamalıdır ki, sınırsız özgürlük demek, zulüm demektir. Çünkü özgürlüğün sınırsızlığı, bu imkanı kullanamayanların haklarının, sınırsız özgürlük imkanını kullananlar tarafından gasbedileceği anlamını taşır.
Sayfa 148Kitabı okudu
İbadet etmek fıtri midir? İnsanın oluşturduğu bir unsur mudur?
Zaman, mekan ve toplumlar değişmesine rağmen asırlar boyu ibadet düşüncesi insan neslini niçin meşgul etmiştir? Tarihi süreçte ibadet düşüncesini insanlar mı oluşturmuştur? Soruları cevaplanması gereken, konu ile ilgili ilk ve en önemli sorulardır. Özellikle ikinci soruya ilk anda verilebilecek en kısa cevap, "şüphesiz ki hayır" olacaktır. Öncelikle şu kesinkes bilinmelidir ki, ibadet düşüncesini insanlar oluşturmamışlardır. O yaratılıştan gelen bir duygudur. Bunun doğruluğu, zamanın, mekanın ve toplumların değişmesine rağmen ibadet düşüncesinin bir türlü değişmemesi, özde hep aynı kalması ile birlikte düşünüldüğünde rahatlıkla görülebilir. Nitekim insanların ibadet şekillerinde, ilahların çeşitleri ve sayısı hakkında ihtilafa düşmeleri halinde, dünya çapında bir konferans düzenleyerek, kesin olarak bir ilahi inanılması gerektiğini ortak bir karar vermeleri düşünülemez. Bugün kısmen imkan dahilinde gibi görünmesine rağmen bu yapılamazken, geçmişte insanların birbirlerinden tamamen habersiz bir şekilde dünyanın değişik yerlerinde yaşarken, ilahi ve ibadet düşüncesine ortak bir karar sonucunda vermiş olmalarını söylemek oldukça mantıksız olacaktır. Bu basit örnek bile göstermektedir ki, din düşüncesi, sonradan oluşturulmayan, bizzat insanın yaratılışında var olan bir duygudur.
Reklam
45 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.