Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Belgesel Kitaplar Serisi

İsmet Paşa

Can Dündar

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Mustafa Kemal'e mektup, 19 Aralık 1922 Aziz kahramanım, reisim ve kardeşim Hasretimin derecesini ifade edemem. Anadolu'da aylarca görüşemediğimiz zamanlar olmuştu. Ama kendimi bu kadar uzak ve istediğim zaman hemen sizi bulamaz görememiştim. Benim güzel paşam, bilmezsin bu anda ne kadar hasretim ve üzüntüm var. Ben sana hiç bu kadar silik ve rabıtasız yazmamıştım... Çok laubaliliğimi affet. Tekrar edeyim ki bu, hasretimin şiddetindendir. Neticeden memnun olacak mısın? Benim güzel şefim, sevgili kumandanım. İsmet Mustafa Kemal 'den mektup, 26 Aralık 1922 Mektubunu derin bir duygulanma ile okudum. Kalbimde akislerini duydukça ne kadar bahtiyar oluyorum. Aynı hasret yoğunluğuyla seni ne kadar göreceğim geldiğini bilmem tahmin edebilir misin? Parlak bir başarılı sonuçla şerefli dönüşünüzü düşünerek teselli bulmaktayım. Tavsif edemeyeceğim bir aşkla ve hasretle gözlerinden öperim, çok sevgili kardeşim İsmet... Başkumandan Mustafa Kemal
Sayfa 45 - Can YayınlarıKitabı okudu
Atatürk, İsmet Paşa çıkar çıkmaz yaverini çağırdı ve "Git arkadaşlara söyle," dedi, "bizde âdettir. Biri makamından ayrıldı mı, herkes ondan yüz çevirir, İsmet Paşa'ya eskisinden fazla saygı gösterecekler."
Reklam
Yıllar sonra bir gezide yolunu kesen çocuk, "Buraya ne yüzle geliyorsun?" diye sıkıştı: "Sen bana şekeri beş liraya yedirmedin mi?" İnönü buruk bir ifadeyle cevapladı: "Evet, ama seni babasız bırakmadım!.."
Çiçeği burnunda Dışişleri Bakanı İsmet Bey, hayatının en önemli başarısına imza atmak üzere Lozan'a giderken İstanbul'a uğradı. 1920'de kaçarak terk ettiği bu kente iki buçuk yıl sonra bu kez alkışlar arasında geliyordu. Bir hafta önce mecliste saltanat lağvedilmiş, bunun sonucunda, İstanbul hükümetine Lozan için yapılan davet geçersiz kılınmıştı. Artık Türkiye'nin tek bir temsilcisi vardı: Büyük Millet Meclisi hükümeti...
Sayfa 41 - Can YayınlarıKitabı okudu
Hayranları kadar düşmanları da olmuştu, sevenleri kadar nefret edenleri de... Ama kimse onu görmezden gelememişti. Seksen dokuz yıllık ömrüne ülkenin bütün tarihini sığdırmıştı. Anıtkabir'e son ziyaretinde oturduğu iskemleden şehri süzerken, bütün o idam fermanları, savaş meydanları, parıltılı üni- formalar, heyecanlı kalabalıklar, öfkeli nutuklar, kalpaklar, fraklar, kasketler geride kalmış gibiydi. Paşa veda eder gibi salladı şapkasını... Bir buçuk ay sonra Anıtkabir' e yeniden geldiğinde, bir tabut içinde olacaktı.
Sayfa 18 - Can YayınlarıKitabı okudu
Sakarya Meydan Muharebesi
Mustafa Kemal ve İsmet Paşa, Kafkas ve Suriye cephelerinden yıllar sonra bu kez Anadolu topraklarındaki bir cephede, Sakarya'da buluştular. Mustafa Kemal Paşa, başkumandandı; İsmet Paşa ise Garp Cephesi kumandanı... 1921 Ağustos ayında tam yirmi iki gün boğaz boğaza süren kanlı bir meydan savaşı sonunda Yunan kuvvetleri Sakarya Nehri'nin batısına atıldı.
Sayfa 36 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gazi, sabaha karşı sofradan kalkarken, "Nasıl olsa İsmet uyanmıştır. Ankara ona emanetken ben rahat uyuyabilirim," derdi.
Sayfa 67 - Can YayınlarıKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.