Bir taht kâidesi olan Üsküdar'ın Şemsipaşa'sı, Ayazma'sı, Doğancılar'ı, Karacaahmet'i, Bülbüldere'si, Nuhkuyusu, Bağlarbaşı'sı ve Altunizâde'sinin elleri üstünde yavaş yavaş bir saltanat yükselir: Çamlıca.
Sanki o, tahtını bulutlar arasına koyan bir esâtîr kahramanıdır da , İstanbul'u gözlemek fırsatını böyle tenha bir köşeden yapmaya karar verip tabiatın en hâkim, fakat en münzevî noktasını intihap edivermiştir.