Filmlerini beğeni ile izlediğiniz, arşivinize koyduğunuz, hayranı olduğunuz bir senarist, yönetmen kitap yazarsa nasıl olur? Ya beğenmezseniz ne olacak, bugüne kadar olan hayranlığınız bitecek mi? O yüzden başlarken tereddütlüydüm ama korktuğum olmadı. Tam tersine hayranlığım bir kat daha arttı. Harika bir kitaptı. Çeviri de mükemmeldi ( Çeviri diyerek yanlışlık yaptığımı zannetmeyin. Çünkü kitabın orijinalini Ferzan İtalyanca yazmış ). Bir nefeste okundu, bitti. Gelelim kitaba; İstanbul Kırmızısında Özpetek iki ayrı hikaye ve iki ayrı dönemi anlatıyor. Ama öyle güzel harmanlamış ki hiç kopma olmuyor. Bir yanda bugün ki Ferzan'ın yaşadıkları, yıkılacak olan çocukluk evinde ki anıları; diğer yanda İstanbul'a hem iş hem gezi için gelen Anna'nın hikayesi. Ferzan'ın çocukluk anıları, büyüdüğü yerler bildiğim, benimde büyüdüğüm yerler olduğu için gözümde canlandırmak çok kolay oldu belki bu yüzden bu kadar sevdim ve keyifle okudum. üstelik akranda sayılırız, kendisi benden birkaç yaş büyük, mahallemizin ağabeysi :)))) Çocukluğuma bir yolculuk gibiydi. İstanbul'u, Ferzan'ı, Anna'yı ve güzel bir aşk hikayesini okumak isteyenlere tavsiye ederim. Kitap kapağında ki sözle yoruma nokta koyalım:
" Hiçbir şey aşktan daha önemli değildir."