İstanbul - Paris Gönderileri
İstanbul - Paris kitaplarını, İstanbul - Paris sözleri ve alıntılarını, İstanbul - Paris yazarlarını, İstanbul - Paris yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
O yaşadıklarını bir daha yaşayamaz, bir daha bilemezsin.
Sayfa 257 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
...sevda iki lam elif ve dört vavla düzülmüş bir terazidir.
Bir kefesinde siyah gül vardır ki gözyaşına işarettir.
Öbürü ayrılık kefesidir.
Aşkı içersen, ayrılığı da içersin.
Sayfa 154 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Evrenin tazeliği ve parlaklığı Sular'dadır.
Sayfa 152 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Zulüm bir yere atladı, bir yere döküldü mü 404 ya da UHU ile yapıştırılmışçasına onu oradan hemencecik sökemezsiniz. Sökseniz de başka bir zulmü pompalamış olursunuz. Yani zulmü kaldıran kişi çokluk yok ettiği zorbalık yerine kendi zorbalığını eker. Bunu istemese de yapar. Kaldı ki insanlar zalimliğe teşne ve fişnedir. Ona duydukları yakınlığı hiçbir şeyin karşısında duymazlar.
Sayfa 73 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Kadınlık da aslanmış ki nice çamur atmalar ve yakıştırmalar arasında kendine yol açabilmiştir.
Sayfa 32 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Çalışmasız yaşam, ölümün dünyadaki biçimidir.
Sayfa 30 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
...toplum herkese karşı acımasızdır. Gözyaşlarına göre değil, taş yüreklere göre iş görür.
Sayfa 21 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Fatma Aliye, Ahmet Mithat'ın yapamadığını ya da eksik yaptığını yapıyor, Batı çeşnisindeki yazılarıyla edebiyat anlayışı çizgisini daha yükseklere çıkarıyordu.
Sayfa 9 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Ey Latifi koş gel, sen de buraya menekşe enfiyesi bir söz oturt ki kimse göz siyahını ayıramasın:
- Zamanı içinde tek olan İstanbul şehridir ki dünya ucubesi bukalemun ve eşi az bulunur seyirlerle kaplıdır.
Sayfa 136 - SELKitabı okudu
Kitabın yazım amacına ithafen :)
Hepsini anlatalım ki başımızın keli iyice görünsün.
Sayfa 129 - SELKitabı okudu
Üstelik kadın, bütün ayıplarından başka şairdir.
Sayfa 76Kitabı okudu
Doğrusu Osmanlılar sakala büyük bir saygınlık gösterir. Hele yeniçerilerin sakal bırakması yasadandır. Tımar ve zeamet sahipleri de kibarzade sayıldıklarından çokluk sakal salıverirler. Bu yüz kıyafeti, Osmanlı ordusunun kuruluşundan -I329 yılı-I826 yılına yeniçerilerin ortadan kaldırılışına değin hiç değişmemiştir.
Sayfa 116 - Sel Yayıncılık Birinci BasımKitabı okudu
John Stuart Mill (1869)
"Erkeklere, kadınların söz dinlemesi yetmiyor. Bir de kadın duygularının efendisi olmak istiyorlar.Onların akıllarını kendilerine bağlamak için de ellerinden geleni yapıyorlar. Kadınlara, pek körpe yaşlardan başlayarak, erkeğin tam karşıtı olduğu öğretisi aşılanıyor. Onlara kendi istemlerinden, kendi sorumluluklarından vazgeçmeleri, erkeklerin heveslerine körü körüne boyun eğmeleri öğretiliyor."
Sayfa 72 - Sel Yayıncılık Birinci BasımKitabı okudu
Ziya Gökalp:
"Birtakım toplumsal nedenler, geçmiş yıllarda kadınla erkek arasındaki eşitsizliği doğurmuşsa, bugünkü günde de başka türlü toplumsal nedenler, kadınla erkeğin eşitliğini doğuracaktır."
Sayfa 28 - Sel Yayıncılık Birinci BasımKitabı okudu