Tarih yazıcılığı yöneticilere, fatihlere ve güçlü generallere odaklanır. Çoğu sosyolojik ve tarihsel düşünce sistemi davranışlarını içsel büyüklüğe, öngörüye ve egemenliğe bağlar. Bana göre, tam tersi olan durum: Tarihimiz uyum- sağlayabilenler etrafında dönüyor, yani öfkelerini ve nefretlerini kendi dışlarında başkalarına yönlendirebilenler.