Biz haftalarca yemek yemeden, günlerce su içmeden yaşayabiliriz, ama oksijen olmadan bir kaç dakika içinde ölürüz. Eğer beyin bu gerekli besini uygun ölçüde almazsa, bedendeki tüm yaşamsal öneme sahip organlar zarar görür.
Beyin diğer her organdan daha fazla oksijene ihtiyaç duyar. Eğer yeterince oksijen almazsa, sonuç zihinsel uyuşukluk, olumsuz düşünceler, depresyon ve en sonunda da görme ve işitme bozukluğu olur. Yaşlı insanlar ve atardamarları tıkalı olanlar, beyne giden oksijen azaldığı için, sonunda çoğunlukla bunar ve anlaşılmaz hale gelirler. Onlar ayrıca çok çabuk sinirlenirler.
....Birçok insan yaşlandığında okuma gözlüğüne ihtiyaç duyar ve işitme kaybı yaşar.
Had safhada bir dolaşım tıkanıklığı kalbi oksijensiz bırakır ve sonuçta bir kalp krizi meydana gelir. Eğer aynı şey bey ne olursa, sonuç bir felçtir (inme).
Uzun bir zaman boyunca, oksijensizlik kanserin büyük bir nedeni olarak görüldü. 1947'de Almanya' da yapılan bir çalışma oksijensiz kaldıklarında normal beden hücrelerinin kanser hücrelerine dönüşebildiğini göstermişti.