Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nefesin İyileştirici, Huzur Verici ve Aydınlatıcı Gücünü Kullanmak

İyileştiren Nefes

Luis S. R. Vas

En Yeni İyileştiren Nefes Sözleri ve Alıntıları

En Yeni İyileştiren Nefes sözleri ve alıntılarını, en yeni İyileştiren Nefes kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Egzersizleri boş bir mideyle yapmalısınız. Ağır bir ye­mek yedikten sonra en az üç saat, meyve gibi hafif bir şeyler atıştırdıktan sonra bir buçuk saat bekleyin. Bunun iki nedeni vardır. Birincisi, ağır bir yemek konsantrasyo­nunuzu azaltacaktır. İkincisi, midedeki yiyecek kanınızın ve oksijeninizin bir kısmının sindirim için mideye çekil­mesine neden olur. Bu da siz solunum egzersizlerini ya­parken beyne gidebilecek kanı ve oksijeni azaltacaktır.
Sayfa 57
Derin, yavaş solunum kilo kontrolüne yardımcı olur. Eğer fazla kiloluysanız, ekstra oksijen fazla yağı daha ve­rimli bir biçimde yakar. Eğer az kiloluysanız, ekstra oksi­jen açlık çeken dokuları ve salgı bezlerini besler. Bir baş­ka deyişle, yoga sizin için ideal kiloyu oluşturabilir.
Sayfa 52
Reklam
Bir kahve molası, dinlenme odası­na gitmek ya da iyi bir kahkaha da kısıtlanmış solunum kalıplarının biraz düzelmesine yol açabilir. Bunlar "mini-yogalar" olarak görülebilir. Biz daha fazla mola vermenin, gezmenin ya da şakalaşmanın yararını görebiliriz. Ama işleri bir hayli stres­li olanların daha fazla bir şeye ihtiyaçları olacaktır. Derin solunum egzersizleri ve özellikle nefes alışı ve verişi kontrol eden kasları germe egzersizleri uygulanmalıdır. Aktif sporlar yapmak da yararlı olacaktır. Yürüyüşe çıkmak çok iyidir. Ge­celeri kısıtlı solunum deneyimleyenler sabah egzersizlerini ak­tif biçimde sürdürmelidirler.
Sayfa 49
Bizim solunumumuz çok sığ ve çok hızlıdır. Bu yüzden yeterli oksijen almıyor ve yeterli karbondioksit atmıyoruz. Bu­nun sonucunda, bedenimiz oksijen açlığı çekiyor ve toksik bir birikim artıyor. Bedendeki her hücrenin oksijene ihtiyacı var­dır ve bizim canlılık düzeyimiz sadece tüm hücrelerin sağlığı­nın bir ürünüdür. Sığ solunum akciğerleri yeterince çalıştırmaz. Böylece onlar işlevlerinin bir bölümünü kaybeder, bu da canlılıkta da­ha fazla azalmaya neden olur. Yavaş nefes alan hayvanlar en uzun yaşarlar; fil bunun iyi bir örneğidir.
Sayfa 47
Şimdi, Swami Vishnudevananda tarafından önerilen bir deneyi uygulayın. Dikkatinizi sizden yaklaşık dört metre uzakta bulunan bir saatin tıkırtıları üzerinde odaklayın. Eğer dikkatiniz dağılırsa daha sıkı konsantre olmaya çalışın, ta ki saatin tıkırtısını tam bir dikkatle deneylmleyene dek. Eğer ilk başta başarısız olursanız tekrar tekrar denemelisiniz, ta ki tı­kırtıyı zihninizde en azından birkaç saniye net bir biçimde tu­tabilene dek. Ne oldu? Bu deneyde yer alan kişilerin çoğu ne­feslerini tamamen durdurduklarını bildirmiştir. Daha az kon­santre olmuş olan diğerleri ise çok yavaş bir solunum dene­yimlediklerini bildirmişlerdir. Bu deney açıkça göstermiştir ki, zihnin konsantre olduğu yerde solunum çok yavaşlar, hatta geçici olarak durdurulabilir.
Sayfa 47
Oksijen hem bedenimizdeki toksinleri yakar, hem de be­ denin bataryalarını (güneş sinirağını) yeniden şarj eder. Aslın­ da, enerji ihtiyaçlarımızın çoğu yiyecekler tarafından değil, so­luduğumuz hava tarafından karşılanır. Kan akışını arındırmamızdan hem bedenimizin her bölü­mü hem de zihnimiz yararlanır. Yüzümüzün rengi açılır, ber­raklaşır ve kırışıklıklar silinmeye başlar. Kısaca, yeniden genç­leşmeye başlarız.
Sayfa 45
Reklam
Bu solunum egzersizleri hep oturarak çalışan ve günün büyük bölümünü ofislerde geçiren insanlar için özel­likle önemlidir. Çünkü onların beyinleri oksijen açlığı çeker ve bedenleri ancak "idare eder." Kendilerini yorgun, sinirli, hu­zursuz hissederler ve pek üretken değildirler. Üstüne üstlük, geceleri uyku bozukluğu çeker, böylece ertesi güne kötü baş­larlar ve bu döngü böyle devam eder. Bu durum onların bağı­şıklık sistemlerini de güçsüz düşürerek nezleye, gribe ve diğer virüslere açık hale getirir.
Sayfa 44
ABD'de, Baylor Üniversitesi'nde maymunlar üzerinde yapılan bir çalış­ma, tıkalı atardamarlara oksijen aktararak damar hastalıkla­rının iyileştirilebileceğini göstermişti.
Sayfa 44
Oksijenin Önemi
Biz haftalarca yemek yemeden, günlerce su içmeden yaşayabiliriz, ama oksijen olmadan bir­ kaç dakika içinde ölürüz. Eğer beyin bu gerekli besini uygun ölçüde almazsa, bedendeki tüm yaşamsal öneme sahip organ­lar zarar görür. Beyin diğer her organdan daha fazla oksijene ihtiyaç du­yar. Eğer yeterince oksijen almazsa, sonuç zihinsel uyuşukluk, olumsuz düşünceler, depresyon ve en sonunda da görme ve işitme bozukluğu olur. Yaşlı insanlar ve atardamarları tıkalı olanlar, beyne giden oksijen azaldığı için, sonunda çoğunlukla bunar ve anlaşılmaz hale gelirler. Onlar ayrıca çok çabuk si­nirlenirler. ....Birçok insan yaşlandığında okuma gözlüğüne ihtiyaç duyar ve işitme kaybı yaşar. Had safhada bir dolaşım tıkanıklığı kalbi oksijensiz bıra­kır ve sonuçta bir kalp krizi meydana gelir. Eğer aynı şey bey­ ne olursa, sonuç bir felçtir (inme). Uzun bir zaman boyunca, oksijensizlik kanserin büyük bir nedeni olarak görüldü. 1947'de Almanya' da yapılan bir ça­lışma oksijensiz kaldıklarında normal beden hücrelerinin kan­ser hücrelerine dönüşebildiğini göstermişti.
Sayfa 43
Tamamlayıcı Renkler
Üç ana renkten (kırmızı, sarı ve mavi) ikisinin birleş­mesi halinde geriye kalan üçüncü renge "tamamlayıcı renk" denir. Sarı ile mavinin birleşmesinden yeşil renk oluştuğuna göre, geriye kalan üçüncü ana renk olan kırmızı yeşilin tamamlayıcısıdır. Aynı şekilde, morun (kırmızı+ mavi) tamamlayıcısı sarıdır; turuncunun (kırmızı+sarı) tamamlayıcısı ise mavidir. Tamamlayıcı renkler ayrıca doğru oranlarda birleştirildiklerinde beyaz, gri veya siyah gibi nötr bir renk oluşturan renk çiftleridir. (Ç.N.)
Sayfa 38
32 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.