Pier Loti... Hepimizin ismini mutlaka duyduğu gözbebeği şehrimizin o muhteşem manzaralı ve yazın özellikle ağaçlarıyla verdiği o eşsiz gölgelik. Otururken sanatçı ruhunuzun konuşmaya yoksa ise hecelemeye başladığı yer. Nazım Hikmet'in de çok sevdiği, Gülhane Parkı misali şiir yazdırmasa da birçok duygusunun yeşerdiği o güzel yer. Nereden
Dramatik yaşamların, hayal kırıklıklarının, umutsuzca bekleyişlerin anlatıldığı bu eserde Pierre Loti'nin uzun betimlemeleri sabrın sınırlarını zorluyor. Hacmi küçük bu esere bu kadar betimlemeyi nasıl sığdırdın? dedirtiyor, adeta.
Beklemek, hiçbir şey bilmeden sürekli beklemek! Artık gerçekten beklemeyeceği o zaman, ne zaman gelecekti? Bunu bile bilmiyordu ve artık o anın bir an önce gelmesini istiyordu.