Bitirmeye tahammül edemedim.
Kadın'ın anlatıldığı kitapta neden bu kadar çok erkek kelimesi geçer ki?Kitapta kadının varoluş sebebi bile erkekler üzerinden anlatılmış.
Sürekli bir kadın erkek karşılaştırılması var ve kadını üstün gösterirken erkekleri yerme durumu söz konusu.
Özellikle (2. Başlık)" Erkeğin Hikayesi " bölümünde anlatılanlar bence rahatsız ediciydi.Pek çok noktada kadın yüceltilmek istenirken aslında yerilmiş, değersizleştirilmiş.
Kadın acı çekiyor, kadın hor kullanılıyor, kadın zor şartlarda yaşıyor olguları anlatılırken bile rahatsız edici bir üslup kullanılmış.
Şu cümleyi okuduktan sonra kitabı okumakta zorlandım;
"Eğer kadınını yarın bir başkasına sarılırken görürsen kıskanman için bir neden yok.zenginleşiyor, biraz yeniliği tadıyor. Arada bir değişiklik olsun diye Çin lokantasına gidersin ya, onun gibi.İyi bir şey bu.kendi yemeğine geri döneceksin ama Çin lokantası sana yardım etti..."
Kitabı okurken çoğu zaman kendi kendime "hayır bu yanlış" , "hayır bu konu böyle ele alınmamalı" dedim sürekli.
Çok büyük hevesle başlamıştım kitaba ama malesef bitiremedim bile.
