En Eski Kadınlar Gönderileri

En Eski Kadınlar kitaplarını, en eski Kadınlar sözleri ve alıntılarını, en eski Kadınlar yazarlarını, en eski Kadınlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
197 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Neyse ki edebiyat var. Neyse ki, okuma yazma öğrenerek, bir diktatörün karşısına beş kadın dikilerek, çiğnediği ekmek lokmalarını ilaç niyetine satıp sokağa atılmış kadın köleler ve miladını doldurmuş fahişeler için kadın sığınma evleri kurarak, kıtalar aşan sesiyle şarkılar söyleyerek, bacaklarını sımsıkı kapayarak, nefes alan heykeller yaparak, yasak fikirleri ve yasak erkekleri severek namusunu inadına kirleten kadınların kaydını tutan edebiyatçılar var. Neyse ki Eduardo Galeano var." Aslı Tohumcu kaleminden: "İktidarın yasak bahçesine girmeye çalışmak ya da tekerine çomak sokmak!" kitap.radikal.com.tr/makale/haber/ik...
Kadınlar
KadınlarEduardo Galeano · Sel Yayıncılık · 20202,079 okunma
Bir kadın her zaman bir kadındır, yani bir deli.
Sayfa 101 - Rotterdamlı Erasmus ne dediğini biliyordu:Kitabı okudu
Reklam
Bingenli Hildegard, insanı kirletenin regl kanı değil savaş kanı olduğuna inanıyor ve açık bir biçimde dünyaya kadın olarak gelmiş olmanın mutluluğunu yaşamaya davet ediyordu.
şehrazat
Sultan, kendisine ihanet eden birinden intikam almak için hepsinin kellesini uçuruyordu. Şafak vaktinde evleniyor, gün batımındaysa dul kalıyordu. Kadınlar birbiri ardında önce bekaretlerini sonra da kellelerini kaybediyorlardı. İlk gece sonunda hayatta kalmayı bir tek Şehrazat başardı ve daha sonra her yeni gün için yeni bir hikâye anlatarak yaşamaya devam etti. Birilerinden dinlediği, okuduğu ya da uydurduğu bu hikâyeler kellesini kurtarmasını sağlıyordu. Onları ay ışığından başka bir ışık almayan yatak odasının loşluğunda alçak sesle anlatıyordu. Anlatmaktan keyif alıyor ve keyif veriyor ama çok dikkatli hareket ediyordu. Bazen, hikâyenin tam ortasında, Sultan’ın boynunu incelediğini hissediyordu. Eğer Sultan sıkılırsa, onun için her şey bitecekti. Ölüm korkusundan anlatı üstatlığı doğdu.
*SEL YayıncılıkKitabı okudu
Modern romanın ortaya çıkışı
Bin yıl önce iki Japon kadın sanki bugünmüş gibi yazdılar. Jorge Luis Borges ve Marguerite Yourcenar’a göre hiç kimse asla Murasaki Shikibu’nun Genji’nin Hikâyeleri adlı, erkek maceralarının ve kadınların aşağılanmasının usta işi bir yorumu olan eserinden daha iyi bir roman yazmadı. Diğer Japon, Sei Shônagon da, bin yıl sonra övülmenin onurunu Murasaki’yle paylaştı. Yastıkname adlı eseri, sözcük anlamı fırçanın akışına göre demek olan zuihitsu tarzının doğmasına yol açtı. Küçük hikâyelerden, notlardan, düşüncelerden, haberlerden, şiirlerden oluşan çok renkli bir mozaikti bu tarz: Darmadağınık görünen çok çeşitli bu parçacıklar bizi o döneme davet ediyor.
*SEL YayıncılıkKitabı okudu
Anlatma tutkusu
Marcela, Kuzey’in karlı coğrafyasında bulundu. Oslo’da bir gece, şarkı söyleyen ve anlatan bir kadın tanıdı. Kadın, iki şarkı arasında güzel hikâyeler anlatıyor ve bunu, çaktırmadan fal bakan biri gibi küçük kâğıtlara göz ucuyla bakarak yapıyordu. Oslolu kadın, her tarafında cepler olan devasa bir etek giyiyor, bu ceplerden birer birer kâğıt parçacıkları çıkarıyordu. Her kâğıt parçacığında güzel bir hikâye, bir temelin üzerinde yükselen bir öykü ve her birinde, büyücülük marifetiyle bir kez daha yaşamak isteyen insanlar vardı. O bu şekilde unutulmuşları, ölüleri diriltiyor ve eteğinin derinliklerinden, yaşayarak ve anlatarak yoluna devam eden insanoğlunun yolculukları ve aşkları yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyordu.
*SEL YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.