Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kağnı - Ses - Esirler

Sabahattin Ali

Kağnı - Ses - Esirler Gönderileri

Kağnı - Ses - Esirler kitaplarını, Kağnı - Ses - Esirler sözleri ve alıntılarını, Kağnı - Ses - Esirler yazarlarını, Kağnı - Ses - Esirler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Demeee, inanırım :))
İnanmazsın, o gün akşama kadar deli gibi dört yana dolaştım.
Sayfa 63 - Yapı Kredi Yayınları
O yüzdendi masallardaki aşkı gerçek zannetmeleri
Okur okur, kitaplarda yazılan şeyleri hakikat zannederek kafasına yerleştirirdi.
Sayfa 63 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Bir Skandall
" Eğer bugünlerimde beni sen de yalnız bırakırsan ne yaparım ben o zaman? Nereye tutunabilirim? Ben etrafa ve sana gösterilmek istendiği gibi değilim. Beni bari sen anla Beria!.. "
Sayfa 106Kitabı okudu
Fikir Arkadaşı
Düşün, dünyada birbirini sevmek, birbirine yakın olmak hisleri de olmasa yaşamanın manası kalır mı? "
(...) herkes kendi havasında ve menfaat peşinde...
Sayfa 62 - Yapı Kredi Yayınları
Aynı fikirdeyim Sabahattin
Seni bilmem, fakat ben maddelerin fevkinde bir manevi bağa, insanları birbirine yaklaştıran bir hisse inanıyorum. Düşün, dünyada birbirini sevmek, birbirine yakın olmak hisleri de olmasa yaşamanın manası kalır mı?
Sayfa 62 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
huyum kurusun!
Ben arkadaş canlısıyım. Bilhassa fikir arkadaşı olabilecek insanlara bayılırım. Değil mi kardesim, şu memlekette beş on entelektüeliz, birbirimizi tanıyıp tutmazsak halimiz ne olur?
Sayfa 62 - Yapı Kredi Yayınları
Düşlediği şeye bak, göğsüne taş oturası
•○Bir akşam olsa, bir eve gitse, bir arka üstü yatsa ve karısı ile küçük kızına şöyle göğsünü kabarta kabarta bir bağırıp çağırsa!..○•
Sayfa 53 - Yapı Kredi Yayınları
•○︎Uçsuz bucaksız gökte bir kuğu gibi ağır ağır yüzen küçük beyaz bulutlar benden bir tek teselliyi: unutmayı alırlardı.︎○•
Sayfa 40 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Muayyen fikirleri olan, yani kendisine düşünmek için bir kafa verilmiş olduğunu unutmayan birisine cemiyetin sükunetine bomba koymaya gelmiş bir anarşist nazarıyla bakıyorlar.
AMA...
" Doğru söylüyorsun ama, bunları söyleme ! " diyen birisi adeta namussuzluk tavsiye ediyordur.
Evet bana kaldı...
Bu şehir, bu şehrin insanları sahiden canımı sıkmaya başladı. Açık seçik iki laf söylemeye imkân yok, derhal çehreler değişiyor ve birisi kulağıma eğilerek: "Bırak bu lafları Allah aşkına, ortalığı düzeltmek sana mı kaldı?" diyor, Ortalığı: düzeltmek bana kalmadı ama, memleket ahvaliyle alakadar olmaktan bu kadar sersemce bir çekingenlikle kaçan bu adamlar artık bende nefret uyandırmaya başladı. Bilhassa:"Hakkın var, var ama, bunları söylemenin sırası değil!" diye beni candan ikaz etmek isteyenlere müthiş sinirleniyorum. Fikirlerime itiraz etse, nihayet düşündüğünü söylüyordur ve fikirler bir dereceye kadar hürmete layıktır.
Erkekler belki mühendis, doktor, avukat veya muallim olmuşlardı, fakat bunu bir fikir ihtiyacı olarak değil, iyi karnını doyurmak, iyi giyinmek, güzel kadın alabilmek için yapmışlardı. Yani dimağ gibi en asil bir uzuvlarını midelerine ve tenasül cihazlarına uşak olarak kullanıyorlardı.
Kalbim aklımın itaatli bir uşağı idi. Eğer istediği gibi at oynatıyorsa bu, kafamın bu işte bir mahsur görmeyerek bunlara müsaade etmesiyle oluyordu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.