Kağnı - Ses - Esirler kitaplarını, Kağnı - Ses - Esirler sözleri ve alıntılarını, Kağnı - Ses - Esirler yazarlarını, Kağnı - Ses - Esirler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" Eğer bugünlerimde beni sen de yalnız bırakırsan ne yaparım ben o zaman? Nereye tutunabilirim? Ben etrafa ve sana gösterilmek istendiği gibi değilim. Beni bari sen anla Beria!.. "
Seni bilmem, fakat ben maddelerin fevkinde bir manevi bağa, insanları birbirine yaklaştıran bir hisse inanıyorum. Düşün, dünyada birbirini sevmek, birbirine yakın olmak hisleri de olmasa yaşamanın manası kalır mı?
Ben arkadaş canlısıyım. Bilhassa fikir arkadaşı olabilecek insanlara bayılırım. Değil mi kardesim, şu memlekette beş on entelektüeliz, birbirimizi tanıyıp tutmazsak halimiz ne olur?
Muayyen fikirleri olan, yani kendisine düşünmek için bir kafa verilmiş olduğunu unutmayan birisine cemiyetin sükunetine bomba koymaya gelmiş bir anarşist nazarıyla bakıyorlar.
Bu şehir, bu şehrin insanları sahiden canımı sıkmaya başladı. Açık seçik iki laf söylemeye imkân yok, derhal çehreler değişiyor ve birisi kulağıma eğilerek: "Bırak bu lafları Allah aşkına, ortalığı düzeltmek sana mı kaldı?" diyor, Ortalığı: düzeltmek bana kalmadı ama, memleket ahvaliyle alakadar olmaktan bu kadar sersemce bir çekingenlikle kaçan bu adamlar artık bende nefret uyandırmaya başladı. Bilhassa:"Hakkın var, var ama, bunları söylemenin sırası değil!" diye beni candan ikaz etmek isteyenlere müthiş sinirleniyorum. Fikirlerime itiraz etse, nihayet düşündüğünü söylüyordur ve fikirler bir dereceye kadar hürmete layıktır.
Erkekler belki mühendis, doktor, avukat veya muallim olmuşlardı, fakat bunu bir fikir ihtiyacı olarak değil, iyi karnını doyurmak, iyi giyinmek, güzel kadın alabilmek için yapmışlardı. Yani dimağ gibi en asil bir uzuvlarını midelerine ve tenasül cihazlarına uşak olarak kullanıyorlardı.