Çocukken okuduğumuz Sindirella hikayesinde, genç kızın başına gelen mucizevi olayları, nasıl da imrenerek okur ve sonrasında hayal alemine dalardık...gerçek olması mümkün görünmeyen bu duruma inanmak hoşumuza giderdi... Bu kitaptaki hikaye de böyle bir şey..Sindirella’nın çağımıza ayak uydurmuş modern versiyonu gibi... Yaşanmış olayların hikayelerini dinlediğinizde bazen inanmakta güçlük çekersiniz. Çoğu kez hayal üstü gelir insana. Masalsı güzellikte ki yaşamların gerisini araştırdığınızda öyle şaşırtıcı hayat hikayeleri ile kar- şılaşırsınız ki, anlamakta, hatta anlatmakta güçlük çekersiniz.
Kamuran, çorak topraktan, yolunu bularak dışarı çıkmış bir orkide gibi, her genç kızın hayal ettiği bir yaşama kavuşmuş genç bir kadın. Tıpkı mucize gibi kendisine sunulan hayatı yaşıyor.
Hayat, insanlara her zaman arzu ettikleri, ya da layık olduğu ya- şamı sunmuyor. Ne kadar mücadele etseniz de bir adım bile ileri gidemediğiniz durumlarda, o mucizeye inanmak zorunda kalıyorsunuz. Romanın diğer kahramanı Gülşen gibi.
Yer yüzünde milyarlarca insan, canlı yaşıyor ve her birinin yaşamak zorunda olduğu hayat bir güç tarafından planlanmış, senaryo yazılmış...bizlere de rolümüzü oynamak düşüyor. Oyuncu olarak ne kadar başarılı olabilirsek artık. Ben Allah’ın her şeyi planlayarak bizleri yarattığını düşünüyorum ve aklımı kurcalayan, anlamakta zorlandığım sorular var elbette.
Emin olduğum bir şey var ki bu kitabı okurken sıkılmayacaksınız. Benim yaptığım gibi, kendinizi roman kahramanı ile bütünleştirin ve hikayenin içine girin, onunla bütünleşin. Gerçek hayatta ulaşmamızın belki de mümkün olmayacağı şeyleri bir süreliğine hayal dünyanızda yaşamanın keyfini çıkartın.
