71 yaşındaki "pis moruk Bukowski'nin ölümüne yakın dönemde tuttuğu ve ölümünden sonra yayınlanmış günlüğü. Yaşamı sefalet içinde geçmiş ve bu sefaletten özgün "yeraltı edebiyatı"nı çıkarmış Bukowski'nin maddi olarak en rahat döneminde, bu kez yaşlılığı ile hesaplaştığı ve ölümünü düşündüğü günleri... Yaşlılığı nedeniyle durulmuş, az içen, az hareket eden, az küfreden Bukowski sıkıntıdan gittiği Hipodrom ile evi arasındaki yolculuğunu, hatıralarını, ölüme ilişkin düşüncelerini paylaşmış günlüğünde.
Orjinal bir yazardır Bukowski, tümüyle olduğu gibi, güzel görünme ve kabul görme kaygısı olmadan, sansürsüz karşınızdadır. Sıradan yaşamın rutin devinimi içinde yaşamayı amaç edinmek yerine başkaldırır ve haykırır isyanını, kendi hoşuna gitmeyen her şeye karşı.
Bukowski seviyorsanız bu kitabı okumadan geçmeyin derim; sevmiyorsanız ya da ilk kez deneyecekseniz boşverin gitsin...
" Yıllarca küçük odalarda yazmıştım. Park banklarında yatmış, barlara takılmış, berbat işlerde çalışmış ama ısrarla yazmıştım; istediğim gibi, olması gerektiğini düşündüğüm gibi. Ve nihayet yazar olarak itibar görmeye başlamıştım. Ve hala istediğim gibi, yazmam gerekliğini hissettiğim gibi yazıyordum. Hala delirmemek için, bu melun hayatı kendime açıklamak için yazıyordum."