Karanlığın Soluğu
Maxime ChattamEn Eski Karanlığın Soluğu Sözleri ve Alıntıları
En Eski Karanlığın Soluğu sözleri ve alıntılarını, en eski Karanlığın Soluğu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ölüm.
Soluk dişlerini ve boş göz çukurlarını sergileyen ölüm.
Her yerde, karşı konulmaz dalgalar halinde gelen ölüm.
İşte onları bekleyen, oydu.
Bu dünya bizi tedbir olarak bireyci paranoyaklar olmaya itiyor.
Sayfa 77Kitabı okudu
Tatil onun gözünde birden, sakin durması için ve itaatini garantilemek üzere köpeğin önüne atılan bir kemiğe benzemişti. Gidecekti ve yeniden seyahate çıkabilmek için uzun uzun çalışmak üzere geri dönecekti. Yaşamak bedava değildi, doğum ilk fatura olmuştu, son taksiti olabildiğince ertelemek için bütün senetleri ödemek gerekiyordu. Bu Özgür İnsanlar Ülkesi'nde kimse kendisi olamıyordu.
İnsan yabancıların merakını gidererek kendine müttefikler sağlar.
Sayfa 95Kitabı okudu
Kendiyle barışmış, karşılığında da cevabı bulmuştu: hiçbir cevap olmadığını kabullenecekti artık.
Sayfa 97Kitabı okudu
Annabel düşünerek geçirdiği bir suskunluktan sonra pişmanlığın hissedildiği bir sesle konuştu:
- Dünya doğru dönmüyor, bazen işlerin giderek kötüleştiği fikrine kapılıyorum.
- Dünyanın bu işte hiçbir suçu yok; asıl kabahati olanlar insanlar.
Sayfa 171Kitabı okudu
Maxime Chattam - Karanlığın Soluğu
Kendiyle barışmış, karşılığında da cevabı bulmuştu: hiçbir cevap olmadığını kabullenecekti artık...
Doğan KitapKitabı okudu
- Dünya doğru dönmüyor, bazen işlerin giderek kötüleştiği fikrine kapılıyorum.
- Dünyanın bu işte hiçbir suçu yok; asıl kabahati olanlar insanlar.
Sayfa 171
- Dünya doğru dönmüyor, bazen işlerin giderek kötüleştiği fikrine kapılıyorum.
- Dünyanın bu işte hiçbir suçu yok; asıl kabahati olanlar insanlar.
Sevimli günahlar olmadan, sevimli bir uygarlık yaratılamaz.
Gerçekten de eline geçen her şeyi bir çekmecede ya da karton kutuda istifliyor, küçücük (bir anısı)olan, kötü bir fotoğraftan ya da bir sinema biletinden bile ayrılamıyordu.
İyi niyet önemliydi, ancak bazen sorunlara neden oluyordu.