Bu kitap bana birbirinden farklı çok şey düşündürdü. Özetle, İkinci Dünya Savaşı'nın Türkiye üzerindeki etkilerinden birini anlatan Karartma Geceleri, okumak ve yazmak suçundan aranan bir yazarı anlatıyor.
Rıfat Ilgaz'ın bütün kitaplarını okudum, elbette yaşamını da.
Cezaevleri, matbaa, okul ve hastaneler arasında mekik dokumuş bir kalem. Yazdıklarıyla kendisine en ağır cezaların verildiği, sonra basın şeref ödülü verilen bir yazar, şair, öğretmen.
Karartma Geceleri'ni tüm bu bilgiler ışığında okuyunca aklımdan doğal olarak bir çok soru geldi geçti. Okumak ve yazmak nasıl ve hangi koşullarda suç olabilir? Halkın ve yöneticilerin eğitim düzeyiyle suç türü arasında ilişki, bugün kahraman denilene yarın öbür gün eşkıya denmesi vs vs. Kısacası içim burkularak okudum, sizin de okumanızı tavsiye ederim.