Karikatür kelimesi, köken olarak İtalyanca “caricare” kelimesinden türetilmiş olup kelime “fazla yüklemek”, “abartmak” ve “çarpıtmak” anlamına geliyor.
“Tarih, insanoğlunun geçmişte yapıp ettiklerini ve ardında bıraktıklarını araştıran; elde ettiği verilerle bunları anlama ve yeniden inşâ etme gayretinde olan bir alandır. “ Alan olarak tarihin, insanoğlunun geçmişinin anlaşılması ve yeniden inşâsı olduğu tespiti önemlidir. Zira tarihi olaylar ve alakalı kaynaklar, bir tarihçi tarafından ele alınmadan önce dağınık bilgi yığını olmaktan öte bir özelliğe sahip değildirler. Tarihçi bunları ele almak suretiyle bir araya getirir, anlamlandırır ve yeniden inşâ eder.
Yer yer o kadar kendini tekrar ediyor ki kitap. Her karikatürün altında oryantalist bakışın tezahürü tarzında cümleler bulursunuz. Ayrıca karikatürlerle II. Abdülhamid kitabında da benzer karikatürler mevcut olduğunu görünce hatta yorumların aynı olmasından dolayı yazara sinirden köpürdüm. Kazıklanmış gibi hissediyorum. Hele bazı karikatürleri görmek çok sıkıntılı daha iyi basım lazımdı. O döneme ait olaylardan bahsederek karikatürleri incelemesini beğendim ama Bu kadar dikkat çekici bir konu daha güzel bir üslup ve bakış açısıyla yazılmasını beklerdim.
Sayın Prof.Dr. Necmettin Alkan'ın derlemis olduğu, ana kurgusu Oryantalizm ve olumsuz Türk algısı olan karikatürler 1876-1909 arası dönemin siyasi ve askeri olaylarını belli bir zeminde harmanlayarak özellikle II. Abdülhamit üzerinden Avrupa'daki "Doğulu/Öteki" kavramlarını bizlere oldukça küçümseyici ve alaycı üslubu ile göstermektedir. Bu gün de yabancı olmadığımız etkisinin hala devam ettiği Șark meselesi, Alkan'ın özenle seçmiş ve de yorumlamış olduğu karikatürlerde bizlere dün ve bu gün arasındaki benzerlikleri görebilmemiz açısından oldukça faydalı olmuştur. Kitabı okumak isteyen okurlarımıza Osmanlı'da özellikle II.Abdulhamit dönemi siyasi olaylarına ve Avrupa diplomasisine vakîf olarak kitabı ellerine almaları tavsiye edilir. Tarih sever biri olarak kitabı oldukça faydalı buldum. Kitap çoğu tarihi esere nazaran okurunu kendisine bağlayabilecek niteliktedir. Hocamıza bu titiz ve özenli çalışması için teşekkürlerimi sunuyorum.
1903 yılına tekabül eden bu karikatürün atıfta bulunduğu olaylar aslında, Bulgar komitacıların Selanik ve çevresinde yaptıkları terör eylemlerine karşı devletin yaptığı müdahaledir. Bu tür asayiş olaylarına karşı devletin yaptığı bu tür müdahalelerin Avrupa kamuoyuna nasıl yansıdığını gösteren güzel örneklerden biridir. Osmanlı "bölgedeki hristiyanları katlediyor" propagandasının en ilginç malzemeleri arasında bu tür karikatürler de yer alıyor. Bu şekilde Avrupa kamuoyunda bir şekilde zalim, barbar ve gaddar Türk algısı oluşturuluyor.