Osmanlının son zamanlarında doğup Cumhuriyetin ilk yıllarında yaşayan, tahsilini bu arada tamamlayan, bir nevi geçiş döneminin temsilcisi olan öyle insanlar vardır ki, bu istanbul Efendileri konuştukları zaman ağızlarından bal akardı, hâzirün hayran hayran kendilerine bakardı. İşte bunlardan biri olan Neyzen Halil Can da eski kültürümüzün ve mûsikimizin seçkin temsilcilerindendi.
Halil Can, bugünkü ilahiyat fakültelerinin “Yüksek İslâm Enstitüsü” adı altında eğitim verdiği yıllarda İstanbul Yüksek islâm Enstitüsü’nde dini mûsiki hocalığı yaptı. Halil Can Bey, son derece edebi bir lisanla konuşur, itinayla seçtiği kelime ve cümle harcıyla mânâ hazinesinin duvarlarını örerdi. Ders anlatırken konuşma densizliğinde bulunan talebesini, nev’i şahsına münhasır üslubuyla ikaz eder, “Evladım, silsilei kelâma sekte verme” derdi.