Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Karnaval ve Yamyam

Jean Baudrillard

Karnaval ve Yamyam Sözleri ve Alıntıları

Karnaval ve Yamyam sözleri ve alıntılarını, Karnaval ve Yamyam kitap alıntılarını, Karnaval ve Yamyam en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bizim gerçekleştirdiğimiz muazzam teknolojik gelişmenin ötesine geçildiğinde insanın giderek insanlığını yitirmeye başladığı ya da nasıl bir varlık olduğunu bilemez hale geldiği anlaşılmıyor mu?"
"Eğer ortaya koyacak bir hayata sahip değilsek bu bizim ölmüş olduğumuzu gösterir."
Reklam
Bizler bu tekelleşmiş küresel ağların içinde yüzen rehineleriz.
Sayfa 29 - Boğaziçi Üniversitesi Yayınları / Karnından Konuşan KötülükKitabı okudu
Köleleştirilen toplumların efendilerine giderek daha az benzemek ve özgürlüklerine kavuşmak yerine, onlara giderek daha çok benzeme gayreti içinde oldukları, model olarak aldıkları toplumların gülünç birer taklidine benzedikleri yani giderek daha çok köleleşmeye başladıkları görülmektedir. Bununda başka bir intikam alma biçimi olduğu söylenebilir.
Özgürlük kavramı yalnızca boyun eğdirme sistemlerinde bir anlama sahip olabilir.
İyiliğin var olabilmek için artık kötülüğe ihtiyacı yoktur.
Reklam
"Eğer iktidar zeka gerektiren bir şeyse, bu durumda aptallığın nasıl olup da bu kadar iktidarda kalabildiği ve neredeyse hiç yerinden edilemediği sorusunun yanıtlanması gerekir."
Eğer iktidar zeka gerektiren bir şeyse, bu durumda aptallığın nasıl olup da iktidarda kalabildiği ve neredeyse hiç yerinden edilemediği sorusunun yanıtlanması gerekir.
Bizler bu tekelleşmiş küresel ağların içinde yüzen rehineleriz. Aynı zamanda hem kurban hem de suç ortağı konumundayız.
Hiç durmadan kendini aşmaya yönelik sınırsız bir gelişme anlayışı üstüne oturan bir bakış açısı yalnızca her şeyi işlevli kılmakla yetinmeyip, aynı zamanda her şeyi anlamlı kılmak istemektedir.
Reklam
Halk, kitleler halinde kendilerinden düşünmelerini istemeyenlere oy veriyordu.
Gösteriden medet umanlar gösteri malzemesine dönüşerek yok olup giderler.
Biriktirme, gelişme, üretim ve yeniden üretim gibi içtepiler/zorlamalardan (aslında bütün bunlar proletaryanın yükselişi anlamına gelmektedir) söz edebiliriz. Proletarya aslında sözcüğün gerçek anlamında üreyip, çoğalmaktan (prolés) başka bir amacı olmayan "doğurgan" bir varlıktır. Buradan hareketle acaba bütün insanlığın üretim adı altında sonsuz sayıda çoğalarak proleterleştiği söylenebilir mi? Buna nüfus artışını da ekleyebiliriz, çünkü insan üretimi de bir anlamda sınırsız sınai gelişme ilkesine karşı çıkamamıştır. Başlangıçta yalnızca yoksullara özgü bir şey olan üremeye kolektif bir görünüm kazandırılmış olduğu söylenebilir. Oysa her türlü fazlalık ya da üretim fazlası -insan üretimi de dahil olmak üzere- riskini doğal düzenleme mekanizmalarıyla ortadan kaldıran eski toplumların böyle bir sorunları yoktu.
Amerikalıların büyük bir çoğunluğu Beyaz Saray'da kendi tutuculuklarının bir teminatı gibi gördükleri aptal ve sıradan birinin oturmasını istemektedirler. Çünkü Beyaz Saray'da oturan kişi ne kadar aptal olursa bu kendilerini ondan daha zeki biri olarak hissetmelerini sağlayacaktır.
Bu her şeyin yolunda gittiği dünyada her şeyin o kadar da yolunda gitmediği ortada.
815 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.