En Eski Karpatlar Şatosu kitaplarını, en eski Karpatlar Şatosu sözleri ve alıntılarını, en eski Karpatlar Şatosu yazarlarını, en eski Karpatlar Şatosu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yazardan güzel bir roman daha. Transilvanya'daki Werst kasabasında çoban Frik, Karpatlar Şatosu'ndan duman çıktığını görür. Eskiden Baron Grotz'a ait olan bu şato normale terk edilmiştir. Bu işi çözmek isteyen avcı Nick ve doktor giderler ancak elleri boş dönerler. Orada hayalet olduğunu düşünürlerken bir gün Kont Franz gelir ve onun ismini öğrenir. Meşhur La Stella ile evlenmesine mani olan adamın şatosuna gider. Acaba buradan sağ salim çıkabilecek midir? Doğaüstü güçler mi vardır şatoda? Bir solukta okunan bir roman.
Gerçekten merak uyandırıcı ve keyifli bir kitaptı. Gerek kurgusu gerek akıcılığı....Okurken çok keyif aldığımı söyleyebilirim. Aşk, tutku, takıntı ve güzel bir son.
Bu romana ait bir müzik olsaydı mutlaka bu olurdu :=))) bu Müzik eşliğinde romanda geçen olayları gözümün önünden geçirmek kadar harika birşey olamaz..
youtube.com/watch?v=eSnAY95...
Baron Gortz Ölmüştü.Onun hüzünlü sonu,yüreginde icatlarından başka bir şeye yer olmayan bilgin ORFANIK için pekte bir önem taşımıyor gibi görünüyordu..
"Rodolphe De Gortz hikayedeki anlatımıyla WERST köyü halkı tarafından her ne kadar gizemli olarak nitelendirilen biri olsada sonuçta aile yadigari şatoyu evi olarak benimseyerek rahatsız edilmemek,kendi halinde bir yaşam sürerek yardımcısı MUCİT ORFANIK inde desteği ile bir zamanlar aşık olduğu LA STİLLA yı kendi geliştirdikleri sistemlerle belleğinde yaşatmak amacıyla yaptığı işlerin özetidir.
Tüm bunlara rağmen ölümü kitabı her okuduğumuzda bizleri çok üzer..Keşke JULES VERNE onu öldürmeseydi.."
Mükemmel bir eser..
La Stilla'nın sesiydi bu... evet!... Biraz zayıflamış sesiydi onun,
tüm ton değişiklikleriyle, o eşsiz çekiciliğiyle, okşayıcı perde
çeşitlilikleriyle, sanatçıyla birlikte ölmüş görünen o harikulade
sanatın hayranlık vericiliğiyle...
Ve La Stilla, Werst'teki hanın büyük salonunda uyuklarken
Franz'ın düşlerini süslemiş olan o içli melodiyi tekrarlıyordu:
Nel giardino de' mille fiori, Andiamo, mio cuore...
Bu şarkı Franz'ın ruhunun en derin köşelerine kadar nüfuz ediy-
ordu... Genç kont, şarkıyı soluyordu, ilahi bir sıvı gibi içiyordu. La
Stilla ise sanki onu izlemeye davet ederek, sözleri tekrarlıyordu:
Andiamo, mio cuore... andiamo...
Ne var ki, kapı açılıp ona geçit olmuyordu!... La Stilla'ya erişe-
meyecek miydi, onu kollarının arasına alamayacak, kalenin dışına
çıkaramayacak mıydı?...
“Stilla... Stilla'm benim...” diye haykırdı.
Jules Verne
Sizi bilmem ama benim tanıştığım ilk bilimkurgu yazarıdır. Çocukluğumda hatırladığım kadar iyi bir kalem ve bir o kadar mükemmel bir kurgu. Öngörü yeteneği ve bilim konusundaki hakimiyeti sayesinde kitapları size çağının ötesinde sonlar sunuyor.
Bazen çoğu şeyden uzaklaşıp çocuksu bir maceraya atılmak gerekir işte tam o zaman için mükemmel bir tercih olabilir.
Tavsiye ederim.