Artık temel soru, hayatın ne olduğu değil, değersiz ama bir açıdan da eşitsizliğiyle kıymeti haiz bu hayatla ne yapılacağıydı. Nasıl ve ne uğurda yaşamalıydık? Sadece kendi iyiliğimiz için mi yoksa tüm insanlığın iyiliği için mi? Yaşamak denilen bu berbat yükümlülüğün hakkını nasıl verebilirdik?