Osmanlı Tarihi

Kayı 4: Ufukların Padişahı Kanuni

Ahmet Şimşirgil

Öne Çıkan Kayı 4: Ufukların Padişahı Kanuni Gönderileri

Öne Çıkan Kayı 4: Ufukların Padişahı Kanuni kitaplarını, öne çıkan Kayı 4: Ufukların Padişahı Kanuni sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Kayı 4: Ufukların Padişahı Kanuni yazarlarını, öne çıkan Kayı 4: Ufukların Padişahı Kanuni yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Amasya Antlaşması
Şah Tahmasb'a hitaben ve anlaşma şartlarını belirleyen muhtasar bir Name-i Hümayun verildi (1 Haziran 1555). Bu, Osmanlı ve İran devletleri arasında bir barış anlaşmasına dair teâti edilen ilk mektup oldu. Kanunî Sultan Süleyman mektubunda istenilenlerin kabul edildiğini ifade ederek elçinin verdiği teminat üzere, aradaki dostluğun devamı için şu üç madde üzerinde de anlaşma olduğunu ve yerine getirilmesi hususunu önemle belirti­yordu. Bu üç madde şunlardı: İran'da Eshab-ı Kirâm'ın ileri gelenleri ile üç büyük halifeye ve Hazret-i Âişe validemize hakaret edilmesine ve bunun bir âyin haline getirilmesine müsaade olunmayacak. O taraftan herhangi bir fitne ve taarruz olunmadıkça Osmanlı hudut ümerasının tecavüz ve taarruzu men olunacaktır. Kızılbaş hacıları refah ve güvenlik içerisinde hac vazifelerini eda edebileceklerdir. Şah İsmail'in Safeviyye Devleti'ni kurmasından beri iki devlet arasında defalarca, düşmanca tutumlara ara verilmiş ise de yazılı hiçbir mukavele yapılmamıştı. Kanuni Sultan Süleyman Amasya'da akdedilen bu ilk âhidname ile Asya'daki topraklarını net bir biçimde belirlemiş ve pekiştirmiş bulunuyordu.
Sayfa 198 - KTB YayınlarıKitabı okudu
Süleymaniye Külliyesi
1550 senesinde sadrazam, şeyhülislam ve bütün devlet erkanının huzurunda temel atma merasimi gerçekleşmişti. İnşaatı altı sene sürdü.
Sayfa 204 - KTB YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Tıp öğrenimi, ilk defa Kanunî Sultan Süleyman devrinde, Süley­maniye Tıp Medresesi ile müstakil bir müesseseye sahip olmuştur (1557).
Sayfa 329 - KTB YayınlarıKitabı okudu
Kanunî Sultan Süleyman'ın hanımı Hurrem Sultan'ın 1538-1550 tarihleri arasında tesis ettirdiği Haseki Bîmarhânesi, sağlık hizmet­lerinin yürütülmesi yanında binlerce hekimin yetiştirilmesinde ve Türk tababetinin inkişafında yardımcı olmuştur. Bu müessese 1884 yılına kadar tam kadrolu bir hastane vazifesi görmüştür.
Sayfa 329 - KTB YayınlarıKitabı okudu
Kimi ar'ar dedi kadd-i dildâra kimi elif Cümlenin maksûdı bir amma rivayet muhtelif Yârin muhteşem endâmını görünce bazıları ardıç ağacına, bazıları da elif harfine benzetti. Aynı şeyi söylemek istiyorlar tabii amma, üslûp âlimde başka câhilde başka olmaktadır. Yani herkes meşrebince ifâde ediyor. "Üslûb-i beyan, ayniyle insan!"
Sayfa 292 - KTB YayınlarıKitabı okudu
Kanunî, Süleymaniye Külliyesi'nden başka, babasının nâmına yaptırdığı Sultan Selim Camii ve müştemilâtı; oğulları şehzade Mehmed ve Cihangir nâmına yaptırdığı cami ve tesisler; kızı Mih­rimah Sultan nâmına olan Edirnekapı ve Üsküdar camileri; zevcesi Hurrem Sultan nâmına inşa ettirdiği Haseki Sultan Camii, medrese ve darüşşifası İstanbul'un çehresini güzelleştiren eserler olmuştur.
Sayfa 298 - KTB YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Akıllı kimseler, bilgili adamlar şunu iyi bilirler ki, ömrün yüzü ancak hayat aynasında görülebilir. İnsanın sağlığında hayırlı işler yapması, değerli eserler bırakması gerekir. İnsanın unutulmayacak bir şeyi varsa, o da bıraktığı eserler ve yaptığı hayırlı işlerdir. İnsan ölür; ama geride bıraktığı şaheserler ölmez.
Sayfa 300 - KTB YayınlarıKitabı okudu
Süleymaniye Camii
Ezan okunması için yapılan dört minarede, Peygamber efendi­mizin dört sahabesi gözetildi. Bu minareler ikisi ikişer ve ikisi de üçer olmak üzere toplam on şerefelidir. Bunlar, Allah'ın resulünün cennetle müjdelenmiş on sahabesi düşünülerek yapılmışlardır. Sultan Süleyman'ın bu şaheserine ikinci Kudüs ve hatta cennet denilse yeri vardır. Büyük kubbe üzerinde de dört büyük kemer yapılmış ki bunlar da gökkuşağı kadar güzel görünmektedirler. Sağda ve solda, dört tane somaki mermer sütun vardır ki bun­ların dünyada eşleri bulunmaz. Bu sütunların ikisi İstanbul'da idi. Diğer ikisi ise Mısır'ın İskenderiye şehrinden gemiyle getirilmiş ve bu camiye kısmet olup burada kullanılmıştır.
Sayfa 302 - KTB YayınlarıKitabı okudu
Preveze Zaferi
Haçlılar Preveze'de gemilerinin yarısını kaybetmişlerdi. Yüz yirmi sekiz harp ve pek çok nakliye gemisi Türk topları ile batırılmış birçok gemi de zaptedilmişti. Kaçan gemilerden çoğu da yaralı idi. Öyle ki bu savaşta darbe almamış bir Haçlı gemisi yoktu denilmektedir. Türk zayiatı ise ancak üç beş tane olup neredeyse yok denecek kadar azdı. Yine düşmanın binlerce ölü ve üç bin de esir vermesine karşılık Türk tarafının kaybı dört yüz şehit ve sekiz yüz yaralı idi.
Sayfa 131 - KTB YayınlarıKitabı okudu
Muhibbî
Kanunî'nin tüm şiirlerini içeren divanının Klasik şiirde en hacimlileri arasında olması edebi şahsiyetini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Yer yer "Meftûni" ve "Âcizi" mahlaslarını da kullanan padişah, toplam 2799 gazelle yaklaşılması dahi imkansız olan bir rekora imza atmıştır. Kendinden sonra en fazla şiiri yazan şairlerden Zâti'nin gazellerinin sayısı 1800'e ancak ulaşabilmiştir. Neredeyse ömrü seferlerde geçen padişahın, onca devlet meşga­lesi içinde şiire nasıl bu kadar vakit ayırabildiği bugün bile edebiyat eleştirmenlerini hayrete düşürmektedir.
Sayfa 315 - KTB YayınlarıKitabı okudu
Geri135
360 öğeden 351 ile 360 arasındakiler gösteriliyor.