Tarih - Bilim - Medeniyet

Kayıp Gerdanlık Endülüs

Mustafa Uluçay

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Endülüs’ün Benzerlikleri
“Eski coğrafyacıların anlattıklarına göre, Endülüs; toprağı cömert, ovaları verimli, su kaynakları zengin, iklimi ılıman, yaz kış meyvesi eksik olmayan, nadide bitkilerin bulunduğu bir ülkeydi. Endülüs; topraklarının verimliliği bakımından Suriye’ye, ikliminin ılımanlığıyla Yemen’e, deniz ürünlerinin çokluğuyla Aden’e, meyveleriyle Mısır’a, değerli taş ve madenleriyle Çin’e, güzel kokulu ıtriyatı ve müzeyyen çiçekleriyle Hindistan’a benzetilirdi. Bu ülke, sonraki yüzyıllarda kendisinin bağrında yetişecek olan ‘𝙂ü𝙫𝙚𝙧𝙘𝙞𝙣 𝙂𝙚𝙧𝙙𝙖𝙣𝙡ığı’ kitabının yazarı, büyük edip İbn Hazm’a şu mısraları söyletecekti: ‘Ç𝙞𝙣’𝙞𝙣 𝙢ü𝙘𝙚𝙫𝙝𝙚𝙧𝙡𝙚𝙧𝙞 𝙫𝙖𝙧𝙨ı𝙣 𝙚𝙡𝙡𝙚𝙧𝙞𝙣 𝙤𝙡𝙨𝙪𝙣. 𝙔𝙚𝙩𝙚𝙧 𝙠𝙞 𝙀𝙣𝙙ü𝙡ü𝙨’ü𝙣 𝙮𝙖𝙠𝙪𝙩𝙪 𝙗𝙚𝙣𝙞𝙢 𝙤𝙡𝙨𝙪𝙣”.
Andalucia
“İşte Ukbe bin Nâfi, 682 yılında, yani hicretten 62 yıl sonra, ordusuyla bu Karanlıklar Denizi’ne kadar ulaştı. Afrika Kıtası’nın kuzey ucundaki sahil şehri Tanca’yı barış yoluyla fethetti. Bindiği atını, başka bir rivayete göre devesini, Atlas Okyanusunun dalgalarına sürerek şöyle dedi: ‘Ya Rab! Şahit ve nazırsın ki, eğer şu deniz engel olmasaydı, Zülkarneyn gibi daha nice ülkeler fetheder, senin adını daha da uzaklara taşırım.’ Ukbe bin Nâfi’nin ulaşamadığı Kuzey Afrika’nın karşısındaki bu ülke, Târık bin Ziyâd’ın fethinden sonra ‘Endülüs’ (Andalucía) adını alacak olan ‘İspanya’ idi…”
Reklam
Cebelitarık’taki Herkül Sütunları
“Eski tarihlerde ‘Atlas Okyanusu’na ‘Bahrü’z-Zülumât’ yani ‘Karanlıklar Denizi’ denilirdi. Zira bu denizdeki dağlar gibi dalgalar sebebiyle gemiler daha ileriye gidemezdi. Hatta, İslam öncesi denizcilik ve keşif faaliyetlerinde, rivayete göre, Afrika ve Avrupa kıtalarının her iki yakasında Cebelitârık Boğazı’nı belirleyip sınırlayan Calpe ve Abila çıkıntıları üzerine inşa edilmiş olan ‘Herkül Sütunları,’ gidilebilecek son nokta olarak kabul edilirdi.”
Edebiyatımızın ilk Endülüs konulu kitabı
“Endülüs hakkında yazılan kitapların sayısı bir kütüphaneyi dolduracak kadar çoktur. Bizde ise Endülüs konusu ne yazık ki uzun yıllar nisyan perdesi altında kalmış, ihmal edilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu zeval yıllarını yaşarken, Tanzimat edebiyatçılarından Ziya Paşa’nın Fransız yazar Viardot’tan tercüme ettiği ‘Târih-i Endülüs’ kitabıyla bu konu ilk defa edebiyatımıza ve düşünce dünyamıza girmiştir…”
Sayfa 11 - Önsöz’denKitabı okudu
İslam’ın mesajlarının yayılması
“İslam’ın mesajı, Hira’dan bütün yeryüzüne taşındı. İslam sadece sultanların seferleriyle değil, asıl bu seferlere katılan âlimlerle, mürşitlerle yayılıyor ve kök salıyordu. Mesela, Gazneli Mahmut’un yanında büyük astronomi ve tıp bilgini El-Birûnî vardı ve onun bilgeliği sayesinde İslam, Hindistan ufuklarına ulaştı…”
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.