Kayıp Sabahlar
Ahmed Günbay YıldızKayıp Sabahlar Gönderileri
Kayıp Sabahlar kitaplarını, Kayıp Sabahlar sözleri ve alıntılarını, Kayıp Sabahlar yazarlarını, Kayıp Sabahlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Zarar görseniz bile doğrulardan ayrılmayın. Kul hakkını üzerinize geçirmekten korkun. Hayatınızı güzelleştirin ki sizi örnek alanlar olsun. Gönüllerinizi nefislerinizin kölesi haline getirmeyin, dünya ve ahiretinizi zorda bırakırsınız... Hayat geçici bir konaklama yeridir yaşayanlar için, isyanlara bulaşmadan yaşayın ve Allah'tan korkun. Günahlardan ve haksızlıklardan uzak durun. Haram ve helal çizgisini sorgulayın, bir duruşunuz olsun hayat için ve ateşine dayanacağınız kadar günah işleyin. Arzularınız sakın sizi nefislerinizin oyuncağı haline getirmesin. Her hareketinizi kainatın yaratıcısı önünde yaşadığınızı unutmayın. Sonunda kınanacağınızı düşündüğünüz bir şeyi yaşamayın, hayat bir okul yaşadıklarınızsa imtihanınızdır, her insan yaşadıkları ile Allah'ın huzuruna çıkacaktır... Sakın sadece kendi arzularınız için yaşadığınızı sanmayın, kişinin onurlu ve onursuz yaşayışı, aralarında kan bağı olanlar ve arkadaşları ile de ilintilidir. Ahlak, din, bayrak ve nesillerin selametini incitenlerle dost olmayın. Erdemliliklerin ve erdemsizliklerin akraba ve dostlarla müştereklerinin olduğu akıllardan hiç çıkmamalı yaşadıkça... Herkesin namusu ve iffeti kendinizin iffet ve namusu kadar saygıdeğer olsun..."
Ben hayatı meşakkat ve yaralanan arzuların suratına tokat gibi inişleriyle tanımıştım.
Baba ne demektir sen biliyor musun en baba can demektir çocuk için babam bana can der ben babama canım annemin babası öldüğü gün ağlarken duyup öğrendim ben bunu Annem sirtimi yasladığım dag çöktü demişti babasi için Baba bir dag baba çocukların şemsiyesi Baba cesaret Baba evinin çocuklarının gücü ve bekçisi senin sırtını yaslayacağın bir dağın yok ki
Sayfa 66Kitabı okuyor
İnsanlar büyür de içlerindeki çocuk hep aynı yaştadır.
Kim yanlış bildiğim yolun yolcusuysa, o babam bile olsa, hak verebilmem mümkün değil...
Herkes benimsediği dünyaya göre seçmeli hayat arkadaşını.
Dondurucu kış gibiyim,
Görülmedik düş gibiyim,
Kanatsız bir kuş gibiyim,
Hayat için yüreklendir gel beni...
Bir azap hançerleşiyordu beyninde ve acımasız dönüşlerle acı veriyordu bedenine.
Eski günlerimi bana verseler!..
Gözlerinden sağanaklar boşalmaya başlamış, konuşamamıştı başka...
Suçluların yaptıkları yanlarına kaldıkça sence de haksızlıklar aşılamaz olmazlar mı?
Uzakları seyrederken unuturdu kederlerini ve umutlar yeşerirdi buğulanan puslu bakışların uçlarında...