En Eski Kedi'çin Masallar kitaplarını, en eski Kedi'çin Masallar sözleri ve alıntılarını, en eski Kedi'çin Masallar yazarlarını, en eski Kedi'çin Masallar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Seninle birlikte yürüyen acı, sana eşlik eden, senin yüzünde belirip çoğalan acı, başkalarına da nasıl sezdiriyor kendini. Sarf edilen bir söz, yıllar sonra da olsa, nasıl oturuyor yerine.
Böylece biraz bana benzemişti tabii, biraz ben olmuştu. Ellerimin anlamını çözmüştü, az şey midir bu. Ellerinin anlamı da çözüldüyse ne kalır, bir kadından geriye.
Ebru'yum ben. Saçlarımı boyadılar benim. Tel tel, kıvrım kıvrım saçlarımı. Renk renk ördüler, biçim verdiler saçlarıma. Kendi biçimlerini verdiler. Kara idim, puhu kuşları öttü derinlerimde, ağaçlar ürperdi onların ötüşü ile, ışıklar titredi. Sıcacık ışıklardı, içlerini çeken, uzakta. Alaca nesnelere döndü her şey karamda benim. Sonra kıvrımlarımda iç içe geçti, alaca bu nesneler. Renkler, ama nasıl yaklaştılar birbirine. Yeşil'di usul, ince, yayılıyordu bu yeşil, akağan ırmağı saçlarımın. Güç bela geçiyordum sözümü saçlarıma, gerçi ellerimin de suçu az değildi bunda. Ellerim, saçımdaydı hep. Buydu. Efkarlıydım çok.
Efkar, keyfin kardeşidir ama. Üzüntü değildir, hayır. Keyif de neşe değildir, gerçi yakındır neşeye. Nasıl üzüntüye yakınsa efkar. Yine de bunlar başka başka şeylerdir. Keyif, sis basmışıdır neşenin. Efkar da üzüntünün öylesidir.