Kelleci Memet

Kemal Tahir

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Nezir Ağa! Hey Cinci Nezir! Neredesin herif? Gel yetiş!" Cinci Nezir gitmekle kalmak arasında bir an duraladı: "Lafını unutma kötü Hatip... Bu senin 'bir saatlik ömür' meselende çok iş var! Hele gidip geleyim de... " Kısa adımlarla pıtı pıtı yürüdü. Arkadan görünüşü şarapla sarhoş ettiği bir deli kızın ırzına geçmiş ellilik bir adama değil, kavruk bir çocuğa benziyordu. Hatip Hoca , Cinci'nin arkasından gülümseyerek baktı: "Çok meseleymiş... Hele bodur pezevenk!" diye söylendi. Gülümsemesinde, aklından geçenleri sımsıkı örten bir çokbilmişlik; sesinde, yüreğinin en gizli duygularını açığa vuran keyifli bir güven vardı. Bir saatlik ömür için dünyayı ateşe verecek hainliğiyle sanki övünüyordu.
Sayfa 48 - Ketebe yayınları...
Çaptan düşmek :))
"Gazeteler geçenlerde başka bir mesele daha yazdılardı, onu ne yapalım?" "Neymiş?" "Avrupa'nın doktorları sen yaştakileri maymuna çeviriyorlar..." "Nasıl maymuna Nezir Oğlum?" "Bildiğin şebek maymunu... Çingenlerin boynuna zincir takıp oynattıklrı maymun..." "Dipten doruğa mı?" "Değil... Alt takımları..." "Neden?" "Karıları davacı olmuş. 'Bunlar çaptan düştü. Bizim ellerimiz böğrümüzde kaldı. Ya bir yolu bulunsun ya da ayağımızın bağı çözülsün,' demişler."
Sayfa 31 - Ketebe yayınları...
Reklam
Çok rahat çok profesyonel...
Cinci Nezir elini iki kere dizine vurdu: "Lafını unutma domuz Hatip! Bizim vurulacağımız kazığı oduncular daha yontup sivriltmediler. Neden mi? Şundan ki... Ben doğruyumdur. Allah da doğruların yardımcısıdır." "Allah'ı karıştırma alçak! Kendine yalancı tanığı başka yerde ara! Ben bu herifin utanmazlığından usandım Murat Bey! Sen neyi kimden saklamaktasın rezil Cinci? Suç meydanda... Geçmişlerin ortada... Dua et ki deli kızın yaşı defterde büyük çıktı, kızlığını vaktiyle paralattığı anlaşıldı da, sen üç yılla kurtardın!" "Nesine dua edeyim? Allah iftiraya uğradığımı biliyor kurban olduğum..." Hatip Hoca, Cinci Nezir'e bir zaman dimdik baktı: "Nezir Efendi! Sen bu 'Allah' sözünü beline silah etmeye çabalamaktasın, ama bu silah bize hiç sökmez!"
Sayfa 43 - Ketebe yayınları...
Doğruların cezalandırılma gibi bir huyu vardır...
"İstanbul'da birinin rezilliğini yazmanın cezası altı ay mı beyim?" "Herif dava ederse, altı ay..." "Seni dava mı etti o herif her kimse?" "Etti." "Rezil miydi gerçekten?" "Evet!" "Vay başıma! Gerçekten bir rezile 'rezil' demenin cezası altı aysa köylü milleti İstanbul'da hiç barınamaz. Çünkü bizim ağzımız sövmeye alışıktır..."
Sayfa 20 - Ketebe yayınları...
Estağfurullah
"Bak bakalım beyim, bu oğlanın gözü kaçmakta değil mi? Dinime imanıma kaçmakta... Köylü kısmı, dağa bayıra alışık olduğundan mahpus damında bunalır, yazının yabanın yeşertisini davar gibi özler..."
Sayfa 13 - Ketebe yayınları...
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.