Bu kitap ilk kitaptan da güzeldi. Gelişerek ilerleyen serileri seviyorum.
Hunter bu kez şüpheli bir cinayeti incelemek için bir adaya gidiyor. Birkaç gün içinde geri döneceğini düşünüyor ama işler hiç de öyle gitmiyor. Fırtına patlıyor, elektrikler kesiliyor, telefon hatları çöküyor ve yeni cinayetler işleniyor.
Kitabın sonunda ise sürekli şaşırırken buldum kendimi.
Ben ilk olarak 3.kitaptan başlamıştım o yüzden bazı yerler oturmamıştı. Sonra serinin geri kalanını da okudum ve Simon Beckett'e bayıldım. Bu kitapta diğerleri gibi güzeldi. En azından okuduğum birçok sıkıcı macera-gerilim romanlarından üstündü. Sonu beni şaşırtmadı değil. Yerinizde olsam (benim gibi değil) sırayla okurum:) İyi okumalar.
Bir cinayetin karanlık tarafı var ise bir de o cinayet de karanlığın perde arkası vardır.......................................,..........................
Küçük bir adada yanmış ceset ilet başlayan gizemli cinayetler serisini konu almaktadır. En son da beklenmedik bir şekilde çözülür. Okurken o adanın yağmurunu fırtınasını hissedeceksiniz.
David Hunter serisinin ikinci kitabi ve bu da soluksuz okundu.
İskoçya açıklarında küçük bir ada olan Runa'da bir ceset bulunur. Ayakları ve bir eli dışında tamamen yanmış bir ceset.Bir kaza mı yoksa cinayet mi? David Hunter bunu çözümlemek için adaya gider ve adaya ulaşan fırtına ile adanın anakarayla olan bağlantısı kesilir. Diğer yandan cinayetler devam etmektedir.
Son sayfaya kadar maceranın ve sürprizin bitmediği bir kitaptı. Çok beğendim.
Polisiye türünün en iyi örneklerinden biridir kitap içindeki verdiği teknik bilgiler ve detaylar hikâyeye mükemmel şekilde yerleştirilmiş olaydan kopmadığınız gibi daha da hikayeye kendinizi vermenizi sağlıyor polisiye seven herkese tavsiye ederim
