Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kent Dindarlığı

Mehmet Altan

Kent Dindarlığı Gönderileri

Kent Dindarlığı kitaplarını, Kent Dindarlığı sözleri ve alıntılarını, Kent Dindarlığı yazarlarını, Kent Dindarlığı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tilkiler 22 yıldır ezan okuyor,kümeste tavuk kalmadı !
Sorgulamayı, akıl yürütmeyi, bireyselleşmeyi dizginleyen itaat ve biat eksenli eğitim-öğretim anlayışının özgürleştirilmesi toplumu da özgürleştirecektir.
207 syf.
·
Puan vermedi
Yazar, eserinde üzerinde detaylıca tartışılması gereken birçok konuyu yüzeysel öznel bir değerlendirme ile geçiştirmiş. Örnek verecek olursak; Yazarın Türklüğün Cumhuriyet ile ülkemizde inşa edildiği varsayımı Osmanlı dönemini ve önceki tarihimizi görmezden geldiğini gösteriyor zira basit bir örnek verecek olursak Osmanlı da tamamen ümmet fikri ile hareket edilmemiştir. Zira Avrupa'da Osmanlı kuruluş döneminden sonra fetihler ile beraber Müslüman olanlar için Türk oldu ifadesi kullanılmıştır... Yine bu örnekler birçok belge ve bilgi ile desteklenebilir. İnsan iradesi özgürlükçü bir toplum olmasından bahsedip ilerleyen bölümlerde Cumhuriyete ve kurucu iradeye karşı tavrı çok garip geliyor ... Sanki Vahdettin Demokrat Parti'nin başkanıydı ....Ayrıca Avrupa güzellemesi yaparak zirvede bölümü tamamlıyor... İşin garip tarafı bunca tartışmalı konuları anlatırken yüzeysel ve çelişkili yaklaşımları ile kendince tez üretmesi ...Humanizm adı altında Milliyetçiliğe saldıran kişiler görünce aklıma şu söz geliyor.... "Milliyetçilik, milleti olmayanlar için faşizm'dir." H. Nihal ATSIZ
Kent Dindarlığı
Kent DindarlığıMehmet Altan · Timaş Yayınları · 201072 okunma
Reklam
Toplumsal lidere bağlılık, onu eleştirmeme, her dediğini yapma Müslümanların önündeki en büyük engeldir.
Sayfa 117 - TimaşKitabı okudu
Aslında Müslümanlar bir zamanlar biat kültürüyle dünyaya hakim konuma gelmişlerdi. Çünkü İslamiyet'in ilk dönemlerinde bir cevvaliyet, eşitlik arayışı, kültürel duyarlılık, başkaldırı, eşitsizliğe isyan vardı. Günümüzde kör bir itaat zinciri oluşturan biat kültürü o ilk zamanlarından çok farklıydı. Cemaaten birisi Halife Ömer'e ' Ey Ömer! Eğer sen eğrilirsen, biz seni bu eğri kılıçlarımızla doğrulturuz!' diyebiliyordu.
Sayfa 116 - TimaşKitabı okudu
Dindar olduğunu ileri süren kesimin gündemi siyasi gündemle sınırlı kaldığı müddetçe kitleler derinlerde yüzmeyi öğrenmek yerine sığda boğulmamaya çalışmaktan başka ne yapabilir?
Sayfa 116 - TimaşKitabı okudu
Geçmişte bu topraklardan Mevlana (1207-1273) vardı. Günümüzde ise ''Bize oy vermeyen bizden değildir'' anlayışı var, Türksen doğuştan askeriyenin eratısın, Müslümansan caminin eratı. İnsan odaklı küresel hoşgörüyü, derinliği, benzeşmenin hazzını sahiplenen bir anlayıştan, inanan benim askerim olsun diyen bir anlayışa gelindi. Mevlana'nın sofistikasyonu, gelişmişliği, derinliği ile bugünkü yaklaşım kabili kıyas değil.
Sayfa 69 - TimaşKitabı okudu
Reklam
Müslümanların çok büyük bir kısmı kırsal kesimde, geri kalmış ülkelerde, çöllerde yaşıyor. Yerkürede 57 müslüman ülke var. Dünyadaki Müslüman nüfus ise 1,6 milyar civarında... Kestirmeden söylersek yerkürede yaşayanların dörtte biri Müslüman. Ama 57 İslam ülkesinin toplam üretimi üç aşağı beş yukarı Almanya'nın üretimi kadar.
Sayfa 67 - TimaşKitabı okudu
Cumhuriyet, özünde kurumsal bir yapılanma olmayan İslamiyet'i, din toplumun elinde tehlike arz eder, bağnaz bir fanatizm içinde bir başka kılığa girer korkusuyla tekelinde tutarak kurumsallaştırdı. Bu durumda da ''Din devleti olmayalım'' derken bir devlet dini ortaya çıktı.
Sayfa 63 - TimaşKitabı okudu
Darlık ve yoklukta insanlar hayatlarını değiştirmek için çeşitli ideolojilere kapılabilirler, ülkemizde suyun, elektiriğin, paranın olmadığı bir yaşam tarzında insanlar hayatın bütün yetersizliklerine, eksikliklerine, çaresizliklerine karşı can simidi olarak dinin siyasallaşan yüzünden medet umuyorlar. Din; darlıkta ve yoklukta sığınılacak bir limana, hayatta yetersiz kaldığında kullanılacak bir stepneye dönüşüyor.
Sayfa 57 - TimaşKitabı okudu
İnsan üç yüz hanelik bir köyden 15 milyonluk İstanbul'a geldiği vakit hiçbir şey bilmediğini hisseder, ürker, ezilir. Bunu gidermek için yakınları, benzerleriyle yardımlaşma yoluyla kente uyum zorluklarının üstesinden gelmeye çalışır. Köyden kente göçenlerin kurduğu hemşehri dernekleri, köy dernekleri topluma intibak sürecinde topluluklara bir güvence oluşturuyor, psikolojik, sosyal, bireysel zorluklarını giderebilecek bir durak vazifesi görüyor.
Sayfa 47 - TimaşKitabı okudu
Reklam
Kent dindarlığı, insanların dinden dünyevi bir çıkar elde etmemesiyle oluşabilir ancak. Günümüzde ise dini çarpıtmaktan, yozlaştırmaktan, siyaseten kullanmaktan ciddi ölçüde rant elde ediliyor.
Sayfa 45 - TimaşKitabı okudu
12. yüzyılda konsüllük makamı çoğu kez komünün kuruluşuna öncülük etmiş olan sınıfın tekelindeydi. Bu sınıf genellikle küçük toprak sahipleriyle varlıklı tüccarlardan oluşuyordu. Piza ve Cenova gibi kentlerde tüccarların belirli bir ağırlığı vardı. Buna karşın Piyemonte'nin bazı kesimlerinde komünlerin kökeni yerel soyluların kurdukları birliklere dayanıyordu. Bu nedenle Ortaçağ'ın ilk kent devletleri büyük ölçüde aristokratik bir yapı taşıyordu.
Sayfa 25 - TimaşKitabı okudu
Haçlı seferlerinden sonra Akdeniz'deki ticareti eline geçiren İtalyan kent devletleri, zenginlikleriyle hem Rönesans'ın başlamasına, hem de kapitalist üretim biçiminin gelişmesine yol açtılar. Bunlar arasında Venedik, Cenova, Pisa, Floransa, Ancona gibi kentler vardı.
Sayfa 18 - TimaşKitabı okudu
Tarımsal tenkoloji gelişip insanlar, tükettiklerinden fazlasını üretmeye başladıktan sonra kentler doğdu.
Sayfa 17 - TimaşKitabı okudu
Din görevlisi sadece mahalle ve cami ile bağlantılı bir noktada değil yaşam faaliyetlerinin sürdüğü her alanda söyleyecek sözü olan bir düşünce adamı olabilmeli.
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.