Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kent İlişkileri

Rasim Özdenören

Kent İlişkileri Sözleri ve Alıntıları

Kent İlişkileri sözleri ve alıntılarını, Kent İlişkileri kitap alıntılarını, Kent İlişkileri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
bir kum çölünün ortasında bırakılmış insanın ilk duyumsayacağı şeylerden biri, insan olarak kendi aczini fark etmek olacaktır.
ağzımızdan tek kelime bile çıkmamış olsa, bir hitap, bildiri ve konuşma bombardımanına maruz bırakıldığımız durmadan kendi kendimize konuşup durduğumuzdan belli oluyor. konuşmuyoruz, susuyoruz; doğru, ama marazî bir suskunluk bu: sükût sohbetlerinin içimizi açan, kalp gözümüzü uyanık tutan suskunluğu olmadığını fark ediyoruz bunun. ağzımızdan sesli olarak tek kelime çıkmıyor belki, ama hiç durmadan, ara vermeden gevezelik edip duruyoruz. susar görünüyoruz, ama bu suskunluk gerçek suskunluğa karşı oluşturulmuş sahte bir suskunluk biçiminde dışa vuruyor.
Reklam
zaman zaman, dön dolaş aynı noktaya gelip takıldığımı, belki daha isabetli bir ifadeyle hiçbir yere kıpırdamamış olduğumu hissediyor; yalnız bunu hissetmekle de kalmıyor, bu hissi de daha önce yaşamış olduğum hissine yakalanıyorum.
kaçan, yüzleşmekten kaçar; hicret edense meydan okur ve yüzleşmek ister. biri yaşasa bile ölmüş gibidir; öteki ölümüyle bile meydan okumaya devam eder.
geçmiş kazanımlarının tümünü sırtına yüklemiş olan birinin bu yükle daha fazla mesafe kat etmeye gücü yetmez: bir adım gelir ki, orada dizinin bağı çözülür ve henüz menzile ulaşmadan yolculuğu oracıkta kesilebilir.
başlangıçta derdin çoğalır, derdin çoğaldıkça meşakkatin artar. dünya daralır. dünyanın zindan olduğunu söyledikleri yer tam da burasıdır. her yer karanlık olmuştur. ama o da neyin nesi! bu, saydam bir karanlıktır. karanlıkta etrafını göremezsin, ama burada her şey ortadadır, her şey görünmektedir. hazreti fuzuli de öyle demiyor muydu, aşk derdinden hoşnut olduğunu, tabibine ilacından el çekmesini söylemiyor muydu? burada dermana zehir, zehire derman diye bakmak gerekiyor.
Reklam
insan, kaçarak bir yere vardığını sanabilir; oysa o, kaçarken, nereden ve neden kaçıyorsa onları da yanında sürüklemiş olduğunu ancak o son ânda ayrımsayabilecektir. kimden ve ne'den kaçılmışsa aslında onlarda yedekte sürüklenmiştir.
gide gide adını koyamadığı her şeye özlem duyarak özleme tiryaki oluyor.
öleceğim ve ancak bunu bir kere yaşayabileceğim! öyleyse ölmenin hakkını vermeliyim!
Reklam
Peki ya neden?
Niçin kır havası özgürleştirmiyor da,kent havası özgürleştiriyor?
Sayfa 116Kitabı okudu
kentin bu derin uğultusu, bu sürgünlük ve krallık bir gün silinip gidecektir. ne tuhaftır ki, ebedîlik iştiyakı da bu sürgün hayatının ve bu fena olma halinin içinden sökün ediyor.
"Toprağın sesi, yerini buzdolabının homurtusuna bırakmıştır."
Sayfa 11 - İz Yayıncılık /2009Kitabı okudu
"Bizi özgür kılan, bizim özgürlük bilincimizdir."
Sayfa 117 - İz Yayıncılık /2009Kitabı okudu
169 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.