Kitap 26 kısa hikayeden oluşuyor. Her birinde buruk acılar bırakıyor. Bilinmeyenleri dört duvar arasında yaşananlardan tarihi olaylardan bahsediyor. Doğuda yaşayan insanların kendi istekleriyle değil de zorla dağa kaldırılan gencecik çocukların hikayelerine daha çok yer verilmiş...
Şair Hazreti Amine'ye "Ey Ebva'da yatan ölü! Bahçende açtı
Dünyanın en güzel gülü" derken, bahçe kime, gül kime emanet?
Bilaller, dem tutan bülbüller nerede?
Arkadaş gül de bülbül de, bağ da bahçıvan da
Ateş içindeki İbrahimler, kuyudaki Yusuflar,
Şu geride isimsiz kümbet, şu ilerideki ıssız mabet, unutma!
HEPSİ SANA EMANET...
Kime EmanetHarun Tokak · Özge Yayınları · 201036 okunma
Yine dini hikayelerden oluşmuş çerez sayılabilecek kitaplardan. Ama dili biraz ağır olabilir o yüzden 15-16 yaşından sonraki gençlerin okuması daha uygun olur diye düşünüyorum
Kime EmanetHarun Tokak · Özge Yayınları · 201036 okunma
Geçmişimizden ecdadımızdan bahseden yokluğun varlığı olduğu. Karın ve terörün yoğun olduğu zamanların öykülerini anlatmakta. Geçmişini az da olsa tanımak bilmek isteyen bu kitabı okuyabilir . Güzel bir kitap.
Kime EmanetHarun Tokak · Özge Yayınları · 201036 okunma
Bir gün müsait olursa beni vatanıma götürün dediği için, bir kilisede cesedi tam 30 yıl bekletildikten sonra, ülkesine gömülme umudu bütün bütün kesilince kilise görevlileri tarafından bir hıristiyan mezarlığına gömülen Sultan Abdülhamit'in kızı Gazi Osman Paşa'nın gelini Zekiye sultanlar da vardır...
Marmaris'te ilk uğrak yerimiz, Sarı Ana'nın türbesi oluyor. Kanuni de 1522 yılında Rodos seferine çıktığında, maneviyatıyla tanınan Sarı ana'yı ziyaret edip, yapacağı sefer hakkından ister. Armutalan Mahallesi'nde konaklayan askerlerden halkın meyvelerini izinsiz alanları götürmediğin takdirde, Zafer senindir, der . Sarı Ana. Kanuni, halkın meyvelerin çaldığı tespit edilen 3 askeri ordu'dan ayırarak rodos'a devam eder. Ve fetih Müyesser olur. Kanuni sefer dönüşünde Sarı anayı tekrar ziyaret etmek ister de nasip olmaz Sarı Ana sonsuzluğun sahibine yürümüştür. Mezarı üzerine türbe yaptırır.
Hala artarak devam ediyor.
Hala gecenin karanlıklarını yırtarak yükseliyor. Alem i İslam hala en derin uykusunda. Uyanık olsaydık olur muydu bu çığlıklar?
Sizin gözyaşlarınızı biz görmüyoruz.
Sizin çığlıklarınızı duymuyoruz.
Bizi affedin gazzeli bebekler,,sizi uyutan bombalar bizi uyandırmıyor.
Biz hayra yorulmayacak rüyalar dayız.
Biz derin uykulardayız.
Derin....
"Doktor...Bey!... Azrail..bana...nasıl...görünecek?"
"Kızım! O bir melek değil mi? Hiç merak etme , sana yakışıklı prens gibi görünecektir."
. . . . . .
" Doktor beye selam söyleyin, Azrail onun anlattığından da güzelmiş."