Kitabın gerçek yaşanmışlıktan uyarlandığını bildiğinizde her satırın yükünü iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Kitapta eleştirilecek, üzerine konuşulacak o kadar çok şey varki..
Namusu temizlemek için aslında suçlu bile sayılamayacak (çünkü ortada en ufak bir kanıt yok) Nasar’ın ölüme nasıl adım adım farkında olmadan yaklaştığı akıcı bir dille anlatılmış. Ana karakterin öleceği kitabın ilk sayfasında okuyuculara verilmiş. Son sayfaya kadar bir topluluğun işlenecek cinayete nasıl kayıtsız kaldığına şahit oluyorsunuz.
******
Günümüzün geçmişten hala farklı olmaması üzücü ne yazık ki.. Yargılanmadan yapılan infazlar, sorgulamadan inanılan yalanlar, her ne olursa olsun sadece seyirci kalmaya devam eden topluluklar, sonunun nereye varacağını düşünmeyen gözü dönmüş insanlar… Umarım bir gün bizler de başka yazarların ana karakteri Nasar olmayız..