ZEYNEL ABİDİN'İN GÖK GÜRÜLTÜSÜNÜ DİNLEDİĞİNDE VE BULUTLARIN SİYAHLIĞINA BAKTIĞINDA OKUDUĞU DUA
muğlaklıktan hoşlanmıyorum Allahım, kısa şarkılardan, ova köylerinden, biletlerden ama karanlık seviyorum damar damar şimşeklerle süslüyse.
gökyüzünde gezinir bulutların ve andığım öteki, arada bir bakınca geriye görürler sebepler sebebini
dinliyorum gök gürültüsünü, taşan nedir diyorum diyorum kimler taşınıyor Allahım, bakıyorum, bulutlar kayıp kervanların ve hayalet gemilerin durup sustukları susup bir duman gibi birbirlerine sundukları bir kaygıyla uzun uzun baktıkları. amin. amin. veselamün alel mürseliyn.
kendime diyorum bazen seni buldum
çekerken ağları sudan
suyu bulursun öyle oldum
sana baktım bir bulutlar, davullar
şiirlerde gezdirdiğin çocuklar ve öğleler
atlar için sular soğuttuğum
orman büyük ve karanlıkmış, böcekler ateşliymiş, olsun
güç verir bana seni aramak için uzaklaşmak
orman yolu mutluluk veriyor’u çalarım ıslıkla
içinden geçerken dikenlerin gövdemi dinlerim
yaban meyvalarını burnuyla iten ceylanları bir mısrada severim
bunda ne var ki seni bulurum
defne yaprağı çiğniyorsundur ya da bir şey onu andıran
bir yağmur bitiyorsa başlıyorsundur yenisine
güzelsindir, iyisindir ve yaratılmış çamurdan