Kısa Türkiye Tarihi Gönderileri
Kısa Türkiye Tarihi kitaplarını, Kısa Türkiye Tarihi sözleri ve alıntılarını, Kısa Türkiye Tarihi yazarlarını, Kısa Türkiye Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İttihat ve Terakki, 1913'ten sonra tam anlamıyla hâkim olduğu iktidar sayesinde mutlakiyetçi devlet fikrinin daha köklü bir şekilde yerleşmesini sağlamıştır.
Osmanlı devrinde idarenin, ilim ve irfan sahiplerinin, basının ve modern edebiyatın (yabancılaşma konusunda bazı olumsuz etkilerine rağmen) Türkçeyi kullanmaları, Osmanlı cemiyetinin Türk karakterli milli bir toplum hâlini almasında birinci derecede etkili olmuştur.
Dil elle tutulur, gözle görülür, kulakla işitilir milli varlığın en somut ifadesidir.
İttihatçılar ilk defa olarak yerli sermayenin sınai teşebbüsleri yatırılmasını desteklemek için kanunlar çıkartmışlardır.
Dil milliyetçiliğinin en önemli temsilcisi Selanik'te Ömer Seyfeddin'in çıkardığı Genç Kalemler dergisidir.
İttihat ve Terakki
Osmanlı tarihinde ilk defa dine dayanmayan siyasi bir teşkilat, belirli görüşleri ve belirli bir siyaseti çok sayıda insana nakledecek duruma gelmiş oluyordu.
İttihat ve Terakki
Onlar ilk defa olarak, toplumu ve devleti köklü bir şekilde değiştirerek çağa uydurmayı düşünmüşlerdir.
Cumhuriyet'in ilanıyla şüphesiz bir de cumhurbaşkanı seçimi gerekliydi. Aslında sebepsiz yere çok gecikmiş olan bu kararı nihayet 29 Ekim 1 923 günü Büyük Millet Meclisi vermiş ve Türkiye'yi "Cumhuriyet" ilan etmiştir. Gazi Mustafa Kemal Paşa da cumhur başkanı seçilmiştir. Tarihte ilk kez Türkler, kendi isimlerini taşıyan ve milletçe yapılan çetin bir mücadele sonucunda ve belki de en hazini iki buçuk milyon şehit verdikten sonra kendi devletlerini yeniden kurmayı başarmışlardır.
Sayfa 138 - PdfKitabı okudu
Nihayet 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz, 30 Ağustos tarihinde Dumlupınar’da ilk büyük başarısını elde etmiştir. Yunan ordusunun birkaç kumandanı, General Trikopid de dâhil olmak üzere, esir edilmiş, Türk ordusu ise Gazi’nin “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir” emrine uyarak hızla batıya doğru ilerlemeye başlamıştır. 2 Eylül’de Eskişehir, sonra Balıkesir, Aydın, Manisa ve Bursa düşman işgalinden kurtarılmuş ve Türk ordusu 9 Eylül 1922’de İzmir’e girmiştir. Yunanlar çekilirken İzmir’i ateşe vermişler ve müttefik gemilerine binerek kurtuluşu kaçmakta bulmuşlardır. Böylece üç buçuk senede işgal edebildikleri Anadolu topraklarından Türk ordusu tarafından iki hafta içinde sökülüp atılmışlardır.
Sayfa 134 - PdfKitabı okudu
Meclis, Mustafa Kemal Paşa’ya minnettarlığının bir ifâdesi olarak Gazilik unvanını vermiştir. Böylece Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olan Mustafa Kemal Paşa da “Gazi” unvanı ile tarihteki yerini almış oluyordu.
Sayfa 132 - PdfKitabı okudu