İmanda rasyonellik aranamaz, imanın mantıkî doğruluğu sorgulanamaz. Çünkü bu objektif ve deneysel bir bilgi değil, deruni bir tecrübe, sübjektif bir duygu veya keşiftir. Diğer bir deyişle imanın alanı bilmenin, düşünmenin, saptamanın, kanıtlamanın alanı değildir. İnanma, bir sıçrama edimidir. Kişi adım adım ilerleyerek değil sıçrayarak imana ulaşır.