Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kitabın Kimliği

Mustafa Aydoğan

Kitabın Kimliği Gönderileri

Kitabın Kimliği kitaplarını, Kitabın Kimliği sözleri ve alıntılarını, Kitabın Kimliği yazarlarını, Kitabın Kimliği yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Yunus Emre'yi seviyoruz. Bin yıldır. Belki de bindörtyüz yıldir seviyoruz. İslam'ın yeryüzünü aydınlattığı ilk gün hatırına seviyoruz onu. Peygamberin sesini Türkçe olarak yeniden bu toprakların ruhuna üflediği için seviyoruz... Aşk, ilahî bir sancak olarak bu toprakların gönderine Yunus ile çekilmiştir. Aşk, Yunus ile yeni damarlar açmıştır. Gönlümüzün çölüne sonsuzluk suyunu akıtmıştır..."
"Türkiye'nin yeniden dirilişinden söz edileceksek eğer, şehirlerin yeniden diriliş biçimlerine, üslüplarına bakmamızda fayda var... Türkiye'nin dirilişi, her şehrinin kendini yeniden diriltmesi ile mümkün biraz da... Kültürel sıçrayış, bütün sıçrayışların bir parolası, bir simgesi, bir nirengi noktasıdır..."
Reklam
"İnsanlar yasalarla korunurlar ama onları yaşatan, günlük yaşamlarını düzenleyen, bilinçlerine doğrudan hitap eden düzenek bu yasalar değildir çoğu zaman. İnsan manevi bir düzeneğe ihtiyaç duyar. Bu nedenle toplumun temel dayanaklarından biri yasalarsa diğeri de manevi önderlerdir. Manevi önderler toplumun iç mimarlarıdır..."
"Kitabın gerçek yazarı, aslında, okurdur. Okur, kitabı yeniden 'yazar', yeni yorumlara tabi tutar, evine taşır ve evrenselleştirir. Yazarın da kendi kitabının bir 'okuru'olduğunu unutmamak gerek. Her kitap, okurunun hakikatından sırlar barındırır. Okurun, sevdiği, aradığı, beğendiği ve yararlandığı şey, bu sırdır. Okurken, bu sırrı görür. 'Kendisinde mevcut kitabp'ın başkalarınca keşfine şahit olur. Okurun bütün sevincinin, beğenisinin ve edindiği bilginin kaynağı, bu şahadet olsa gerek."
"Hangi şey 'ben' ile 'kendim' arasına girdi ki 'ben' 'kendim'i' böyle savunmasız ve dağınık bıraktım?İnsanın kendini izlemesinin bir yolu, yöntemi var mı, bilmiyorum. Bir 'ben' bir de 'kendim' olduğunu varsayarsak, 'ben'in 'kendim'i izlemesi mümkün olmalı. İnsan, 'kendin'i bırakmamalı. İnsanın, 'kendisiyle' bir sorunu varsa çözmeli. İnsan 'kendinden' sorumlu çünkü..."
Tevfik İleri'nin Eşi Vasfiye Hanim'a Yazdiği Mektuplarından Bir Örnek 9 Ekim 1952 “Canım, sabahleyin gözümü açıyorum. O güzel gülüşünle karşımdasın. Geziyorum, tozuyorum, hep güzel gözlerin bende. Hep tatlı tatlı gülüyorsun. Namaza duruyorum, Tanrı'ma şükrederek namaza duruyorum. Sağıma selam veriyorum, soluma selam veriyorum, ve sana selam veriyorum. Sen bütün hareketlerimi beğenmiş, âdeta Aferin benim Tevfiğim' der gibi, hep daima, durmadan, o can gülüşünle, o bana saadet veren gülüşünle hep gülüyorsun... Geldiğim geceden itibaren tablonu karşıma koydum, her sabah, her akşam selamlaşıyoruz... Sevgin beni mesut ediyor. Sevgin hep yüreğimin derinliklerinde. Yalnız değilim birtanem, yalnız değilim.”
Reklam
1930 tarihli mektubunda yer alan şu cümleler, Tevfik İleri'nin Yunus Emre'nin bahsettiği aşktan büyük bir pay almış olduğunu gösterir. Şöyle yazıyor Vasfiye Hanıma: “İyi insanlar olacağız. İyi işler yapmak için çalışacağız. Sen elimin bayrağı olacaksın. Ben nasıl her fırsat bulduğum zaman ve yerde köy insanının hakkında, mahrumiyetlerinden bahsedeceksem, sen de köy kızlarının temiz tertemiz ve dertli köy kızlarının konuşan dilleri olacaksın. İyi insanlar olacağız. İyi işler yapmaya çalışacağız. Her gittiğimiz yerde muhabbet ve hürmet bulacağız. Her gittiğimiz yere sevgi ve şefkat götüreceğiz. Sevgi ve şefkat, hürmet ve muhabbet toplayarak bütün Anadolu'yu dolaşacağız. Sen benim büyük dert ortağım ve en iyi arkadaşım olacaksın.”
Rabbim, bir sebep yarat da yârim selametle Geri gelsin de kurtarsın melâmetten beni ... Ey sözle ifadeyle aşktan dem vuran Sana sözümüz yok sen sağ biz selamet Bilge şairler çağının şairi Hâfız-ı Şirazi böyle demiş Divan'ında.
Okumak için niyet etmem yetmiyor, 'her şeye rağmen kitaba doğru yönelmem, kendimi okumaya hazır duruma getirmem ve okumanın “olmazsa olmaz'lığına inanmam gerekiyor. Denebilir ki, eğer kendimi kitabın kollarına atmaz ve bunda ısrar etmezsem kitaptan elde edeceğim fayda da bana gelmeye istekli olmaz ve beni sarıp sarmalamaz. Hatta daha ilerisi; ben kitaba nasıl gidersem kitaptan elde edeceğim fayda da bana öyle gelir. Ciddiye almadığım, sonraya bırakmakta sakınca görmediğim kitap neden beni ciddıliye alsın ve kendini hemencecik okutsun ki!