Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kurretu Uyunil-Muvahhidin

Kitabu't - Tevhid Şerhi

Abdurrahman İbn Hasen

Kitabu't - Tevhid Şerhi Sözleri ve Alıntıları

Kitabu't - Tevhid Şerhi sözleri ve alıntılarını, Kitabu't - Tevhid Şerhi kitap alıntılarını, Kitabu't - Tevhid Şerhi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ben Allah'a şirk koşanlardan berîyim. Onlardan değilim. Onlar da benden değiller.
Sayfa 73
"Korku kalbin kulluğudur. Dolayısıyla o Allah'tan başkasına yaraşmaz. Tıpkı kalbin kulluğundan olan alçalma, sevgi, tevekkül ve ümit amelleri gibi..." İbnul Kayyım (rahimehullah)
Sayfa 302
Reklam
İbnu'l Kayyım ( rahimehullah) şöyle demiştir : "İlâh; kalplerin kendisini sevgiyle, ululamayla, inâbeyle, saygıyla, tazimle, alçalmayla, teslimiyetle, korkuyla, ümitle ve tevekkülle ilâh edindiği varlıktır."
Âlimler, ümit ettiği bir şeyin gerçekleşmesi için taat olan bir şey adayan, örneğin "Allah hastamı iyileştirirse şu kadar sadaka vermek üzerime borç olsun" gibi sözler söyleyen kimsenin, adağını bağladığı şey hâsıl olduğu takdirde adağını yerine getirmesinin vâcip olduğu üzerinde icmâ etmişlerdir. Ancak Ebû Hanîfe şöyle demiştir: "Adağın yerine getirilmesi ancak cinsi şeriatın aslında vâcip olan şeylerle, örneğin oruçla kişinin boynuna borç olur. Bu şekilde olmayan adakların ise yerine getirilmesi vâcip değildir."
Sayfa 149
Kabirdekilere, türbedekilere ve tağutlara ibâdet etmek gibi büyük şirk olan amellere gelince, bunlar Allah'a karşı küfürdür ve İslâm dîninden çıkmaktır. Bu amellerle birlikte ne bir söz sahih olur ne bir amel.
Sayfa 111
''Sizin hakkınızda en çok korktuğum şey küçük şirktir.'' Râsûlûllah sallallahu aleyhi ve sellem'e bunun ne olduğu sorulduğu zaman da "Riyâ" diye cevap vermiştir."
Ahmed b. Hanbel, Taberani.
Reklam
"Kim bir yerde konaklar da 'Yarattıklarının şerrinden Allah'ın eksiksiz kelimelerine sığınırım.' derse konakladığı o yerden ayrılana kadar ona hiçbir şey zarar vermez." * Kurtubi şöyle demiştir: "Tâmmât/eksiksiz sözler ifadesinin, insanların kelamında bulunan noksanlıklardan ve kusurlardan uzak olan eksiksiz sözler" manasına geldiği söylenmiştir. 'Yeterli gelen ve şifâ olan' manasına geldiği de söylenmiştir. Ayrıca buradaki kelimelerden kastın Kur'an olduğu da söylenmiştir. Zira Allah Teâlâ Kur'an'ın bir hidâyet kaynağı ve şifâ olduğunu bildirmiştir. Bu emir kişiye sıkıntıyı nasıl def edeceğini göstermek içindir. Buna binâen Allah Teâla'ya isimleriyle ve sıfatlarıyla sığınan kimsenin yapması gereken şey O'na ilticâsı hususunda samîmî olması, bu hususta O'na tevekkül etmesi ve bunu yaparken bütün kalbini vermesidir. Kişi bunu yaptığı zaman istediği şeye ve günahlarının affına ulaşır."
Sayfa 155 - *Müslim, Zikir ve Dua, 6817.
"Başkasına ancak Rasulullah'a itaati emrettiği zaman itaat edilir. O'na karşı gelmeyi ve şeriatine muhalefet etmeyi emrettiği zaman başkasının sözü dinlenmez ve ona itaat edilmez. Dünyanın hâlleri üzerinde düşünen kimse yeryüzündeki salahın tamamının sebebinin Allah'ı birlemek, O'na ibâdet etmek, O'na ve Resûlü'ne boyun eğmek olduğunu; dünyadaki fitnenin, belânın, şerrin, kıtlığın, düşman tasallutunun ve diğer kötülüklerin tamamının sebebinin ise Rasulullah'a karşı gelmek, Allah'tan ve Resûlü'nden başkasına çağırmak olduğunu görür." İbnu'l Kayyım (rahimehullah)
Sayfa 355
"Sen Allah'ı muhafaza et ki Allah da seni muhafaza etsin. Sen Allah'ı muhafaza et ki O'nu önünde bulasın. Sen bolluk zamanında Allah'ı bil ki O da darlık zamanında seni bilsin. İstediğin zaman Allah'tan iste. Yardım dilediğin zaman Allah'tan dile. Bil ki bütün insanlar sana Allah'ın sana yazmadığı bir zararı vermek için bir araya gelseler sana zarar veremezler. Sana, Allah'ın sana yazmadığı bir faydayı vermek için bir araya gelseler sana fayda veremezler. Sayfalar kurudu. Kalemler kaldırıldı. Allah için şükür ile ve yakîn üzere amel et. Hoşlanmadığın şeylere gösterdiğin sabırda büyük bir hayrın olduğunu, yardımın sabırla beraber olduğunu, sıkıntının giderilmesinin sıkıntı ile beraber olduğunu, zorlukla beraber kolaylık olduğunu bil."
Tirmizi
"Kim Lâilâheillallâh der ve Allah'tan gayrı ibâdet edilenleri reddederse..."* Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) hadiste can ve mal dokunulmazlığını iki hususa bağlamıştır. Birincisi: Lâilâheillallâh'ı ilim ve yakin üzere söylemek. Nitekim birçok hadiste bunun Lâilâheillallâh'ı söylemenin bir şartı olduğu bildirilmiştir. İkincisi: Allah'tan başka ibâdet edilenleri reddetmek. Buradaki "reddederse" ifadesi Lâilâheillallah'ın delâlet ettiği şeyin tekididir. Çünkü bu mesele tekidi gerektiren büyük bir meseledir.
Sayfa 95
141 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.