“📖Okumanın ayrılmak, içeriye çekilmek olduğunu söylememiş miydim, eminim en az bir kez söylemişimdir..
Bütün evren kenarda durur, okurken. Bir kitabın sayfaları arasına daldığınızda, ötekiler, sesleri ve sözleriyle kaybolurlar. Aydınlık, ılıman, korunaklı bir diyardasınızdır; karanlık, sert, ürkütücü bir yazının harfleri gözünüzün önünden akıyor olsa bile. Ondandır, ışığı söndürüp başınızı yastığa koyduğunuzda, sizi kuşatan gerçek dünyanın yerini daha gerçek bir dünyanın alacağını bilirsiniz..
Böyle okumamışsanız hiç,
siz henüz yaşamamışsınız demektir...”
"Yanlış anlaşılmaktan korkmam demiş miydim, demiştim, yanlış anlaşılmamak elde değildir." Kitap evi kitabını okurken bu cümle üzerinde çok düşündüm. Kendimi sorguladığımda yanlış anlaşılmalardan ne kadar da kaçındığımı yanlış anlaşılmamak için insanlara kendimi ne kadar çok açıkladığımı fark ettim. Bu satırları okuyunca bir kez daha gördüm ki yanlış anlaşılmalardan gerçekten kaçamıyoruz. Ve samimi olduğumuz insanlar bizi doğru anlıyor ve biliyorlar. Beni gerçekten tanımayıp tanıdığını düşünenlerin de beni nasıl anladığının bir önemi yok. Çünkü insanlar bizlere kendi kişiliklerinin gözlükleriyle bakıyorlar. O halde, sen kendin ol. Yanlış anlaşılmak yanlış anlayan kişinin problemidir. Sen ne kadar açıklarsan açıkla o yanlış anlamak istiyorsa öyle anlıyor.