Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kıymık Gönderileri

Kıymık kitaplarını, Kıymık sözleri ve alıntılarını, Kıymık yazarlarını, Kıymık yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
352 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Yani kitap sürükleyici devam ediyo, biraz da kafa karıştırıcı. Güzel denilebilir ama sonunu böyle beklemiyodum, basit kaldı. Ruh kırıcıdan daha iyiydi fakat yazarın diğer kitaplarından aşağıda kalmıştı. Okunabilir.
Kıymık
KıymıkSebastian Fitzek · Pegasus Yayınları · 2011456 okunma
Ben psikopat değilim. En azından bu sabaha dek öyle değildim.
Reklam
Yağmurun altında uyuşmuştu sanki. Her şey sessizleşmiş gibiydi. Hava , trafik , zaman. Sadece içindeki ağrı yükselmeye devam ediyordu.
Ezberinde bildiği tek numara , şimdi en azından kullanmakta olduğu kendi cep telefonunun numarasıydı. Diğerlerinin hepsini isimlerine göre kaydetmiş ve çoktan unutmuştu. Unutmayı öğrenmek.
Kelimenin tam anlamıyla , hayatıyla bağlantısını kaybettiğini anladığı andan bu yana geçen beş dakika. Elektriğin bir anda yok olduğu takdirde dünyanın nasıl karmakarışık olacağına dair dostlarıyla sık sık tartışırdı. Hiç aklına gelmeyen , telefonunu kaybettiğinde de durumun pek farklı olmayacağıydı. Cep telefonunun sadece iletişimde kalmayıp bilgisayar olarak da hizmet verdiği , insanın bütün sosyal yaşamın idare ettiği bir toplumda , birini dış dünyadan kopartmak için SIM kartını çalmaktan daha etkili bir yöntem düşünülemezdi.
Reklam
Hiç bir zaman , yas tuttuğu en kötü zamanlarda bile kendini o anda olduğu kadar yalnız hissetmemişti.
'' Şöyle yapalım , '' diye kendi kendine konuşmaya devam etti. Baş ağrısını yatıştırır yatıştırmaz bir plan yapacaktı. Belki de aklını yitiriyordu. Belki de çektiği acı onu cinnetin eşiğine getirmişti. Ama bir ayağını öbürünün önüne atabildiği sürece ,durumun saçmalığına kafa yorabildiği sürece , kısa devre yapmadığı sürece buna izin vermeyecekti. İyi niyetini iki dakika bile koruyamadı.
Yaşıyorum. Belki aklımı yitiriyorum. Ama hayattayım.
Reklam
'' Siz kaçıksınız , '' dedi Marc , bu sorudan çok bir teşhisti. '' Tabii , sıra dışı yollara başvuruyoruz. Ama alışıldık yollardan gidenler hiçbir zaman yeni bir dünya keşfedemezler. ''
'' İnsan beyni bir arşiv değildir , '' diye açıkladı Bleibtreu. '' Orada bilgileri koymak ya da çıkarmak üzere istenildiği zaman açılıp kapanabilen çekmeceler yoktur. ''
'' Acıyor mu? '' '' Hayır , sadece kaşınıyor. '' Gerçek acılar daha derindeydi. Gülünç kıymığın tersine , duygularına bir baltayla vurmuşlardı. '' İyi... '' Bleibtreu tekrar devam etmek istedi ama Marc onu durdurdu. '' Hayır , hiçbir şey iyi değil. Artık yeter. ''
'' O zamandan beri nasıl hissediyorsunuz? '' Marc nerdeyse boşalmış olan su bardağına uzandı. Ama içine su dolduracak gücü yoktu. Karısının ve doğmamış çocuğunun ölümünden sorumlu olan biri nasıl hissediyorsa , öyle. '' Yorgunum pelte gibi. Her hareketimde zorlanıyorum. Eklemlerimde ve başımda ağrı var. '' Gülmeye çalıştı. '' Huzurevine koysalar anlatacak epey konum olurdu. '' '' Ağır bir depresyonun tipik belirtileri. '' '' Ya da başka bir ölümcül hastalığın. Bu semptomları Google'da araştırdım. Karşıma ilk olarak cenaze işleri ve tabutla ilgili reklamlar çıktı. ''
'' Anlıyorum , '' dedi Bleibtreu. '' Tabii , henüz travmanın ilk evresindesiniz. '' Birincisi : Kabul etmek istememek. İkincisi: Kırılmış duygular. Üçüncüsü: Aramak , kendini bulmak , ayrılmak. Dördüncüsü: Kendine ve yaşamına yeni bir kılıf uydurma.
404 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.