Ülkesini ve Latin Amerika edebiyatını baştan aşağıya değiştiren Juan Rulfo'nun içinde birbirinden farklı 17 kısa hikaye barındıran toplama bir öykü kitabı.
Latin edebiyatında "El boom" tohumlarını atan, Gabriel García Márquez'e Yüzyıllık Yalnızlık'ı yazdıran efsane yazar. Çok az eser vermesine rağmen bir kuşağı komple etkileyen ve değişime öncü olan kişi.
Gabo'nun da dediği gibi "Yazdıkları 300 sayfayı bulmuyor ama Sophokles'in yazdıkları kadar kalıcı."
Meksika devrimi sonrasında ve sırasında kırsal bölgede yaşanan sıkıntıları ve sorunları tüm gerçekliği ile gözler önüne seriyor. Her öyküde kendinizi Meksika'nın çorak arazilerinde sırtınıza yapışmış sıcaklıkta mücadele ederken buluyorsunuz. Sorunlu insan ilişkileri, ölüm, şiddet, doğadaki dengesizlik ve sıcak. Mekan betimlemeleri ve kullanılan dil bizi tek başımıza kurak ovalara ve dik yamaçlara bırakıp gidiyor. Bu acımasız coğrafyada ölüm kavramının adını yeniden adlandırıyorsunuz.
Edit: "Talpa" adlı hikayenin konusu 1989 yapımı Tarık Akan'ın başrol oynadığı "İsa Musa Meryem" adlı yeşilçam filmi ile birebir örtüşmektedir. Senarist Macit Koper, bu öyküden etkilenerek mi uyarladı merak konusu.