Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kızıl Çocuğa Mektuplar

Peyami Safa

Kızıl Çocuğa Mektuplar Sözleri ve Alıntıları

Kızıl Çocuğa Mektuplar sözleri ve alıntılarını, Kızıl Çocuğa Mektuplar kitap alıntılarını, Kızıl Çocuğa Mektuplar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsafın varsa kabul edersin ki burjuva refahı gökten in­miş değildir. Onun vücuda gelmesinde elbette ki yekuna liyakat olan çeşitli kabiliyetlerin payı vardır. O halde, biraz evvel, Liyakatin refah eseri ol­duğunu ben nasıl kabul ettimse, şimdi sen de refahın liyakat eseri olduğunu teslim edeceksin. Fakat bununla iş bitmez. Sebeplik vetiresinin sonu yoktur. Sen de bana haklı olarak liyakatin neden bir cemiyete mensup bütün fertlere eşit ölçülerle bölünmemiş olduğunu soracaksın. Eğer senin faraziyene göre burjuva sınıfı bir liyakat sı­nıfı ise o bu imtiyazı ele geçirmiştir? Burada, her tarihi vakıayı istihsal şartlariyle izah eden Marx'­ın anlayışındaki hata ile temas halindeyiz. Görü­yoruz ki refahı vücude getiren iktisadi şartlar bi­rer sebep olmadan evvel neticedirler ve görüyo­ruz ki, bu neticelerin amili olan liyakat, artık ikti­sadi şartları aşan daha derin sebeplere bağlan­maktadır. Çünkü sebeplerin de sebebi vardır.
Sayfa 12
Ekmek kırıntıların­dan sandöviç yapılamayacağı gibi fikir kırıntıla­rından da bir nazariyenin tam ve doğru müdafaası çıkmaz.
Sayfa 70
Reklam
Fakat beni yeteri derecede tanıyanlar bilirler ki, sözlüğümde 'yılmak' kelimesi yoktur.
Sayfa 46 - Millî Ülkü
Sen liyakatle kazanç arasında müsavat aradığın zaman, yalnız bugün için haklısın. Çünkü layık olana hakkını veremeyen bir müsavat adalete zıttı. Allah vergisi değil, yüksek bir refah seviye­sinin mahdut insanlara inhisar ettirdiği bir ruh hazinesidir. Maddi servet gibi babadan oğula in­tikal eden manevi bir servettir. Ben mahdut el­lerde sermaye birikmesi gibi mahdut zekalarda kabiliyet birikmesiyle neticelenen gelişme şartla­rı arasındaki müsavatsızlığın ortadan kaldırılma­sını istiyorum.
Sayfa 10
Kaç yaşındasın? On sekiz var yok. Dünkü çocuk. Duydum ki Marksist olmuşsun. Gülmedim.
Sayfa 5
Liyakatla müsavat barışmaz. Layık olan­la olmayan arasında müsavatsızlığın zıtlık pren­sipi vardır. Birini ötekine feda etmeliyiz.
Sayfa 9
Reklam
Diriler hakkında olduğu gibi ölüler hakkın­da da tarafsız olmağa çalışmak, fikir iffetinin şaş­maz prensiplerinden biridir. Kelin ölüsüne sırma saç. körün ölüsüne de iğreti göz takan sahtekar­lardan değilim.
Sayfa 39
... şunu da biliyo­rum ki, sen, kendine değil, kendin gibilerin teşkil ettiği dünya ekseriyetinin, içinde çabaladığı sefil varlık şartına isyan ettiğin için Marksist'sin. Bu öfkeni bütün şefkatimle kucaklarım. Söyle bana! Konuşalım. Ne istiyorsun? ictimai adalet. Ben de bunu istiyorum. Ve ilim halinde yazılı hedefler: İnsanın insanı sömürmemesini, imtiyazlı burjuva sınıfının, emrinde çalıştığı yığının alın terini gözyaşına çeviren alçakça istismar sisteminin yıkılmasını isti­yorsun. Ben de bunu istiyorum. Siyasi hürriyetten evvel iktisadi müsavat. Ben de bunu istiyorum. Fakat nasıl müsavat? Evvela bunu konuşalım.
Sayfa 5
Eğer anlayışın kadar insafın da varsa büyük ve çapraşık nazariye oyunları içinde çırpınmağa lüzum kalmadan kabul edeceksin ki, refah liyaka­tin, liyakat iş bölümünün, iş bölümü taazzufun, taazzuv tekamülün neticesidir. Kabul edeceksin ki iş bölümünün vücuda getirdiği liyakat ve kabiliyet farkları arttıkça gerçek müsavat azalmaktadır ve son tahlilde varacağın hüküm şu olacaktır: Nerede tekamül varsa orada müsavat yoktur ve mutlak müsavata doğru gidiş, geriye doğru gidiş de­mektir.
Sayfa 13
Tekrar edeyim: Türkiye'de gerçek manasıyla Marxist yoktur. Bilgi ve idrak seviyelerr bu nazariyeyi ve ona karşı yüz senedenberi yapılan ilim ve felsefe ten­kidlerini anlamaktan çok uzak ve bilerek bilmeyerek Sovyet emperyalizminin emellerine hizmet eden ajanlar ve bunları gazetelerinde, dergile­rinde, kültür müesseselerinde koruyan gafiller vardır. ikinciler birincilerin tesiri altında, aynı tel­kin ve tahrik şebekesi içinde çalışıyorlar. Mâhutlar gazetelere, dergilere, radyolara, devlet hizmetlerine sokulmuşlardır. Yayınevleri kurmuşlardır. Seri halinde kitaplar veya mecmualar cıkarmışlar, Kültür, edebiyat ve plastik san'atlar maskesi altında halkın ve gençliğin iliklerine zehirlerini akı­tırlar.
Sayfa 24
99 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.