Selamlar
Klara Miliç, benim bir süredir merak ettiğim bir kitaptı. Önce kitap hakkında okuduğum birkaç bilgiden bahsetmek istiyorum.
Sabahattin Ali bir konuşmasında, "Turgenyev’in koskocaman hikâyelerini bir defada sonuna kadar okuduğum oluyordu. Hele bunlardan bir tanesi beni günlerce sarsmıştı." demiş. Bu eser 'Klara Miliç'. Kürk Mantolu Madonna kitabındaki Maria Puder ile Klara Miliç karakteri benzer özellikler taşıyormuş. İki eseri yakın zamanlı okusak bunu daha iyi görebiliriz sanıyorum.
Turgenyev eseri ilk önce
'Ölümden Sonra' ismiyle ortaya çıkarmış. Ancak eserinin ispritizma suçlamalarına maruz kalacağını düşünerek kısa bir zaman sonra ismini değiştirip Klara Miliç yapmış.
Kitabın konusu, hayatında ilk kez aşık olan ve gördüğü saygısız tavırla yıkılan Klara ile nasıl davranacağını bilemeyen, her şeyi eline yüzüne bulaştıran Aratov 'un kısa ama ölümsüz aşkı üzerine. Ölüm, yaşam ve aşk duygularının iç içe olduğu sade anlatımlı bir kitaptı.
Aynı eseri okuyan her okuyucu kendine göre bir yorum çıkarabilir. Kitabı bitirdikten sonra benim aklıma ilk gelen şu oldu : Bir insanı sevmek veya sevdiğimizi fark etmek için o kişiyi yitirmek mi gerekir?