Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sayfa Sayısına Göre Koku Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Koku sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Koku kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
O varla yok arası, kokular dünyası.
Sayfa 2 - CanKitabı okudu
Sözünü ettiğimiz dönemde kentlerde, biz çağdaş insanlar için tasarlanması bile güç, pis bir koku hüküm sürmekteydi. Caddeler gübre kokardı, avlular sidik kokardı, merdivenler çürümüş tahta ve sıçan yağı, havalandırılmayan odalar küflü toz, yatak odaları yağlı çarşaf ve nemli kuş tüyü yorgan kokar, lazımlıkların o keskin-tatlı rayihasıyla dolardı. Bacalardan kükürt, tabakhanelerden yakıcı soda, mezbahalardan pıhtılaşmış kan kokusu gelirdi. İnsanlar ter ve yıkanmamış elbise kokardı; ağızları çürük diş, mideleri soğan suyu, gövdeleri, artık pek genç de değillerse, bayat peynir, ekşi süt, urlu hastalık kokuları yayardı. Irmaklar kokar, meydanlar kokar, kiliseler kokar, köprü altları ve saray içleri kokardı. Çiftçi de, rahip de, zanaatçı kalfası da, ustanın karısı da kokar, bütün soylu tabaka, hatta kral bile, yırtıcı bir hayvan gibi kokar, kraliçeyse ihtiyar bir domuz gibi kokardı, yaz olsun kış olsun.
Sayfa 2 - CanKitabı okudu
Reklam
Bacalardan kükürt, tabakhanelerden yakıcı soda, mezbahalardan pıhtılaşmış kan kokusu gelirdi. İnsanlar ter ve yıkanmamış elbise kokardı; ağızları çürük diş, mideleri soğan suyu, gövdeleri, artık pek genç de değillerse, bayat peynir, ekşi süt, urlu hastalık kokuları yayardı. Irmaklar kokar, meydanlar kokar, kiliseler kokar, köprü altları ve saray içleri kokardı. Çiftçi de, rahip de, zanaatçı kalfası da, ustanın karısı da kokar, bütün soylu tabaka, hatta kral bile, yırtıcı bir hayvan gibi kokar, kraliçeyse ihtiyar bir domuz gibi kokardı, yaz olsun kış olsun.
Sayfa 2 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Bacalardan kükürt, tabakhanelerden yakıcı soda, mezbahalardan pıhtılaşmış kan kokusu gelirdi. İnsanlar ter ve yıkanmamış elbise kokardı; ağızları çürük diş, mideleri soğan suyu, gövdeleri, artık pek genç de değillerse, bayat peynir, ekşi süt, urlu hastalık kokuları yayardı. Irmaklar kokar, meydanlar kokar, kiliseler kokar, köprü altları ve saray içleri kokardı. Çiftçi de, rahip de, zanaatçı kalfası da, ustanın karısı da kokar, bütün soylu tabaka, hatta kral bile, yırtıcı bir hayvan gibi kokar, kraliçeyse ihtiyar bir domuz gibi kokardı, yaz olsun kış olsun.
Sayfa 3 - EpubKitabı okudu
Bağrışmalar, koşuşmalar, bön bön bakan kalabalık. Polis çağrılıyor. Elinde bıçakla hâlâ yolun ortasında yatan kadın, yavaş yavaş kendine geliyor. “Nesi varmış?” “Hiç.” “Bıçakla ne yapıyormuş?” “Hiç.” “Eteklerindeki kan lekesi nereden geliyormuş?” “Balıklardan.” Ayağa kalkıyor, bıçağı bir yana atıp yıkanmaya gidiyor.
ilk cümle
On sekizinci yüzyılda Fransa' da, dahi ve iğrenç kişiler yönünden hiç de yoksul olmayan bu dönemin en dahi ve en iğrenç kişilerinden biri sayılması gereken bir adam yaşadı.
Reklam
18. yy fransa
Sözünü ettiğimiz dönemde kentlerde, biz çağdaş insanlar için tasarlanması bile güç bir pis koku hüküm sürmekteydi. Caddeler gübre kokardı, avlular sidik kokardı, merdivenler çürümüş tahta ve sıçan pisliği kokardı , mutfaklar eskimiş lahana ve koyun yağı, havalandırılmayan odalar küflü toz, yatak odaları yağlı çarşaf, nemli kuştüyü yorgan kokar, lazımlıkların o keskin-tatlı rayihasıyla dolardı. Bacalardan kükürt, tabakhanelerden yakıcı soda, mezbahalardan pıhtılaşmış kan kokusu gelirdi....
O varla yok arası kokular dünyası.
Sayfa 5 - CanKitabı okudu
"...bir çocuğu oradan oraya itip kakmak da iyi değidir. Bakalım başkasının sütü ona seninki gibi yarayacak mı? Senin göğsünün kokusuna alışmıştır çocuk, emin ol, senin kalbinin vuruşuna bile alışmıştır,"
Sayfa 6 - Can YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.