Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Komşumun Uzun Kızıl Saçlı Sevgilisi

Rıza Kıraç

Komşumun Uzun Kızıl Saçlı Sevgilisi Gönderileri

Komşumun Uzun Kızıl Saçlı Sevgilisi kitaplarını, Komşumun Uzun Kızıl Saçlı Sevgilisi sözleri ve alıntılarını, Komşumun Uzun Kızıl Saçlı Sevgilisi yazarlarını, Komşumun Uzun Kızıl Saçlı Sevgilisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“ben renklerin ve kokuların kurbanıydım. bu zaafım yüzünden ne çok acı çektim tahmin edemezsiniz.”
Reklam
“biz kötülere niçin böyle acımasız davranıyorlar, ne hâlde olduğumuzu görmüyorlar mı? sanki biz seçmişiz kötü olmayı, bütün koşullar kötü olmamız için özenle düzenlenmiş.”
“bir kırlangıç ömrü geriye düştüm, ellerimin titremesine, vücudumdan bütün gücümün çekilmesine engel olamıyorum, kanırtıcı bir aletle beynimi iğdiş ediyorlar, teslim olmak üzereyim.”
“bu öyküyü ben yazmadım. imgelerin, cinayetlerin, saplantıların, korkuların, yoklukların, acıların, sevgilerin yazılmasıyla benim hiçbir ilgim yok.”
“nasıl da güzeldi. bahara dönmüş bir kış yaşıyorduk.”
Reklam
124 syf.
4/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kitap kısa kısa öykülerden oluşuyor.Hepimizin hayatından birşeyler bulacağı öyküler sıkıcı olmayan akıcı bir dil ile yazılmış. Öne doğru eğildi,yüzünü daha bir buruşturdu,kaybolmuş dudakları,çenesinin üstünde küçük bir çukur gibi,duruyordu,bir sır verir gibi fısıltıyla "Bu evde yaşlılık kokuyor" dedi.
Komşumun Uzun Kızıl Saçlı Sevgilisi
Komşumun Uzun Kızıl Saçlı SevgilisiRıza Kıraç · Altın Kitaplar · 201214 okunma
yollar katil doluydu, cesetler nefes alıyordu; ölümleri tıbbi olarak kanıtlamak mümkün değildi belki, ama hepimiz katil, maktul,avukat, savcı, tanıktık...
"takvim yapraklarının buruşturulup atılması gibi, zaman içinde biz de birbirimizi buruşturup bir köşeye mi atmıştık."
"Dünyadan çekip giderken arkasında yarım kalmış bir iş bırakmak istememiş, diye düşündüm."
Reklam
"Son isteklerinden biri beni görmekti belki, son bir kez konuşmak, içini dökmek, bir bardak suyu benimle paylaşmak, yine görüşelim diyerek ayrılıp ölüme gitmek..."
ölüm korkusu bedeninden önce aklını ele geçirmişti, bildiği her şeyin ardında onu görebiliyordu
bir yokuş duruyordu önünde, ailevi nedenlerden dolayı yıllarca çıkmak zorunda kaldığı bir yokuş, yokuşun başında çocukluğunu geçirdiği, küçük avlulu, paslı menteşeleri kırılmış, ahşabı kurtlanmış, önündeki incir, zerdali ve dut ağacı kurumuş bir ev...
yorgun düştüğüm akşamlar onun telefonunu bekleyerek avunurdum. yorgunluğumun nedenini hiçbir zaman itiraf edemeyeceğimi biliyordum.
bitmiş bir şeylerin üzerinden yaşıyorduk da bunu dillendirmekten çekiniyorduk
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.