Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yeniden Açılan Eşref Bitlis Kaza Dosyasının Öyküsü

Komutanın Şüpheli Ölümü

Cüneyt Özdemir

Öne Çıkan Komutanın Şüpheli Ölümü Gönderileri

Öne Çıkan Komutanın Şüpheli Ölümü kitaplarını, öne çıkan Komutanın Şüpheli Ölümü sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Komutanın Şüpheli Ölümü yazarlarını, öne çıkan Komutanın Şüpheli Ölümü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eşref Paşa şunu her zaman söylemiştir:
Kürt meselesi ile PKK aynı şey değildir. Bu sözlere bakarak siz yorumda bulunun! Eşref Paşa bu konuda bilinçliydi. Eşref Paşa dağdaki gerillanın kökünün kazınmasını arzu ediyordu. PKK sorununa çözüm bulmadan, Kürt sorununa eğer varsa çözüm aranmaya başlanmaz. Öcalan ve PKK ortada kalmayacaktır, ondan sonra eğer varsa çözüm aranacaktır.
Reklam
Eşref Bitlis, aldığı eğitim dolayısıyla Türk ordusunda ABD'den çok Alman kültürüne yatkın sayılı üst düzey subaylardan biriydi. Almanya'da dil eğitimi görmüş, Alman Kara Harp Akademisi'nden mezun olmuştu. Yakın silah arkadaşları, Eşref Bitlis'in her zaman bölgeye ilişkin Amerikan politikalarını fazla belirleyici görmediğini, Türkiye'nin çıkarlarını ön planda tuttuğunu söylüyordu.
Bir ilçedeyseniz, karakol komutanlığının, bölük komutanlığının, alay komutanlığının kendine göre bir istihbaratı vardır. Yalnız bu istihbarat elemanlarının birbirlerinden haberi olmaz. Gizlidir.
Cumhurbaşkanlarının, politikacıların, işadamlarının özel yaşantıları çeşitli vesveselerle gündeme gelmiş olsa da hiçbir orgeneralin özel hayatının kapıları görev başındayken kamuya açılamamıştı. Eşref Bitlis gibi bir asker de bu geleneği bozmamıştı. Sert ve taviz vermez görünüyordu. Özel hayatının kapıları sıkı sıkıya kapalıydı. İç tüzükler, kışlalardaki koyu tonlar, emir komuta zincirindeki uygulamalar, kapalı kapıların kaybolan anahtarlarıydı. Devlet, ciddiyetini, asık yüzünü koruyor, üniformalar özel yaşantıları perdeliyordu. Komutanların özel yaşantıları tabu alanları olarak kalıyordu.
Eşref Bitlis 1993 yılında tek kelimeyle hedefti. 1990'dan bu yana PKK'yla mücadelenin en kritik ismiydi. Attığı her adım, ağzından çıkan her söz verdiği her karar önemliydi. 1993'e ulaşıldığında PKK'nın en büyük hedefiydi.
Reklam
Komutanın Şüpheli Ölümü'nü bugün bir kez daha okuduktan sonra umarım siz de benim kadar bütün bu ölümlere şüpheyle bakıyorsunuzdur. Şüphe faydalıdır... Özellikle komplo teorileri yerine gerçeklere itibar eden bir gazetecilik şüphesi tarihin unutkanlığına mahkum edilen pek çok "kahramanı" nın kırılan onurlarının itibarını iade etmek için şık bir madalyadır. Demokratik bir Türkiye özlemiyle...
1990'lar, işte böyle karanlık yıllar olarak tarihe geçti. Özellikle yolu Diyarbakır'dan geçen subaylar ya suikast sonucu ya da şaibeli kazalar nedeniyle öldüler.
Cem Ersever
Kürtçe konuşan, çoğu zaman sivil kıyafeylerle halkın arasına karışan bu subay, sınır ötesi operasyonlara katılıyor, etkili mücadele edebilmek amacıyla PKK'yı yakından tanımaya çalışıyordu. Hırslı ve akıllıydı. Biçimi ve bedeli ne olursa olsun bölgede kesin çözüm taraftarıydı. "Bu iş dağda başladı dağda bitmeli" diyordu. Siyasi çözümden önce askeri çözüm yollarını benimsiyor, PKK'lı itirafçıları örgütlediği iddia ediliyordu. Güneydoğu'da hangi taşı kaldırırsanız altından bu subayın adı çıkıyordu.
Bugün "JİTEM" adıyla bildiğimiz kuruluşun, ilk olarak 1938 yılında oluşturulan benzer bir örgütlenmeye dayandığı söyleniyor. 1987 civarında tekrar ortaya çıkana kadar uzun yıllar kimse böyle bir kuruluştan söz etmemişti. JİTEM doğrudan Jandarma Genel Komutanlığı'yla irtibatlı bir örgüttü. Türkiye'de yedi ayrı bölgede faaliyetlerini yürütüyordu. Her bölgenin başında bir grup komutanı bulunuyordu.
34 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.