Bu tuğla gibi ağır! romanı 4 günlük yoğun okuma ile bitirdim. Kitap Rus devrimci lider ve eylem adamı, Kızıl Ordunun Komutanı Leon Troçki'nin Meksika'da NKVD ajanı Ramon Mercader tarafından katledilmesi sürecini yetkin bir dille anlatıyor. Kızıl Çar Stalin'in emriyle öldürülen Troçki'nin sürgünde geçen yılları, çektiği zorluklar, çocuklarının öldürülmesi, sürekli öldürülme korkusuyla yaşaması, yaşadığı büyük gerilim film tadında verilmiş. Kübalı yazar Padura milyonlarca insanın ölüm emrini veren , toplama kamplarında çürüten, açlıktan kırılmalarına sebebiyet veren, kendisine rakip olurlar korkusuyla Ekim Devriminin en önemli liderlerini düzmece delil ve mahkemelerle kurşuna dizdiren ruh hastası psikopat Stalin'in ipliğini pazara çıkarıyor adeta. Troçki gibi bir devrimci ve kuramcıya yapılanlar çok zalimce. Okudukça tüylerim diken diken oldu. Troçki ilk sürgününü Türkiye'de Büyükada'da geçirmiş. Ölümüne kadar Stalin'in korkunç takibiyle tedirgin bir yaşam sürmesine rağmen mücadele etmeye, yazmaya ve üretmeye devam eden Troçki'nin anısına bir saygı duruşu bu kitap. Katil Ramon da yakalanıp 20 yıl hapis yatıyor. Hapiste Troçki',nin kitaplarını okuyunca çok pişman oluyor.
