Öncelikle yanınıza yiyecek bir şeyler alın çünkü bu kitap sizi acıktıracak. O kadar fazla yemek tarifi var ki on sayfa okuduktan sonra yemek yemek için mutfağa gittim.
Kitap gerçekten ilgi çekici ve büyüleyici. Bir beklentim olmadan okudum. Karmaşık karakterler, ilginç olaylar, iyi tasarlanmış bir dünya, aile bağları, kötü romantizm ve yemek ile dolu bir kitaptı.
Çiftimizin arasındaki dinamik çok güzeldi. Aralarındaki Şakalar gerçek bir düşmanlık ve nefretten doğmuştu. Onları okurken hep daha fazlasını istedim. Öfke’nin onun etrafında gaddar ve şiddet yanlısı bir yaratığa dönüşmesi beni çok güldürdü.
Karakterlerin biraz psikotik ve kan susamış olmasını seviyorum. Bu kitapta da o vardı. Her ikisinde de.
Ölümcül günah konusunu sevdim. Günahların tek vücut halinde karakterlerden oluşması beni sevindirdi. Bu genelde cadı konulu kitaplarda gördüğümüz bir olay değil. Prense bağlı kalmaktan kesinlikle çekinmezdim. Öfke’nin tek dizinin üstüne çöküp yemin ettiği o an... Ah kalbim! Öfke’nin yaptığı her şey çok yoğun.
Kitapta İblisler, cadılar, vampirler gibi çok farklı kötüler var. Onlar aynı zamanda olayın gerçek kötüsü olabilir. Cadıların kalplerini kimin parçaladığını ve gerçek kötünün kim olduğunu merak ederek sayfalar hızlıca çevriliyor.
İkili arasında sadece öpüşme sahnesi olsa da kimyaları çok iyiydi. Ben kitabı beğendim okuması kolay ve keyifliydi. Kolay - orta düzey bir fantastik diyebilirim. Yemek tarifleri biraz bunaltsada kitabı tavsiye ederim.
Alıntılar;
Korku insanları canavarlaştıryordu.
İnsanların, sevmedikleri şeylerin suçunu şeytanı atmak gibi tuhaf bir huylari vardı.