Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Köylüler

Eric R. Wolf

Köylüler Sözleri ve Alıntıları

Köylüler sözleri ve alıntılarını, Köylüler kitap alıntılarını, Köylüler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İktisadi, toplumsal ve siyasi şartların izin verdiği yerlerde, tarımsal işletmelerden elde edilen karlar sanayiden elde edilen karlarla eşit olduğu sürece, tarıma yapılan büyük miktarlardaki sermaye yatırımı tarlaları fabrikaya döndürecektir. İşletmelerde meydana gelen bu değişme şüphesiz köylünün yerinden edilmesiyle (tasfiyesiyle) bir arada gider. Fakat, tarımda yapılan yatırımlar üzerinden elde edilen kar oranlarının sanayideki yatırımlardan elde edilen karlardan belirgin şekilde düşük olduğu yerlerde çiftliklerin boyutları küçük kalacak; böylelikle köylü tarımında çekirdek aile başat toplumsal grup olacaktır.
Sayfa 121Kitabı okudu
Pazar sistemi bir bütün halinde topluma tahakküm etmeye başlayınca, ister hami-yanaşma ilişkilerinde, ister bölgesel pazarlarda sürdürülen düzenlemelerde vücut bulmuş olsunlar, mahalli düzeydeki grup tekellerini de çözmüştür. Böyle bir yerde pazar sistemini cemaatin içine nüfuz eder ve bütün ilişkileri satılık malı olan bireylerin tek çıkarlı bir ilişkisine dönüştürür halde buluruz. Y
Reklam
Kolombiya'da yetiştirilen kahve Ann Arbor, Michigan'da mesai saatlerinde verilen aralar için hammadde oluşturur; Danimarka çiftliğinde üretilen tereyağı İngiliz sofrasına kahvaltılık olur; Connecticut'ta yapılan pala Meksika Körfezi'nde bulunan Paplanta'daki mağazalarda satılabilir; Alman aspirini Endonezya'daki birinin baş ağrısını iyileştirebilir. Bu nedenle bu mübadele zincirleri potansiyel olarak sadece artan sayıda aracı içermekle kalmaz fakat aynı zamanda bir köylü nüfusun üyeleri arasındaki mal ve hizmetlerin "yatay" hareketine, malların köylerden kasabalara, kasabalardan iç kesim kentlerine, kentlerden liman kentlerine ve oradan da denizaşırı pazarlara geçtiği karmaşık "dikey" bağlar da ilave eder. Böylelikle köylü kendini sadece çok sayıda aracı ve ürün işleyici ile uğraşır bulmakla kalmaz, aynı zamanda birçok düzeye sahip ve kapsamı sürekli genişleyen bir pazar sisteminin içinde bulur. Ayrıca, böyle ötelere uzanan bir sistem içine katılan köylü fiyatların artık mahalli adetler ve ihtiyaçlar tarafından ayarlanmadığını, kendi mahalli dünyasının çok katlı ilişkilerince tayin edilmediğini, fakat bütününü anlayamadığı ve kesin olarak kontrol edemediği çok daha kuvvetli arz ve talep güçlerince ayarlanıp tayin edildiğini fark edebilir.
Başarılı köylü başarısız komşusunun haline bakarak idrak eder ki, kendi başarısı da komşusunun güçlükleri de talihten, Tanrı'nın lütfundan başka bir şey değildir. Kaderin cilvesi bir başka yılda durumu tersine çevirebilir. Bu anlayış, komşuya biraz yardım yapmanın kara gün için bir tür sigorta olabileceğinin kafalara dank etmesine dayanmaktadır.
Sayfa 132 - İmge Kitabevi
Bütün toplumsal ve ekonomik yumurtalar tek bir paleoteknik sepet içindedir. Sadece etkin alternatif seçeneklerin bulunduğu bir durumda yeni bir düzene geçiş yapılabilir. Böyle bir geçişte, geçiş dönemine hükmeden ve ortaya çıkan toplum yapısını belirleyen toplumsal ilişkileri bir kalıba oturtmada mülkiyet biçimi önemlidir. Fakat mülkiyet biçimleri kendi içlerinde ve kendi başlarına sadece örgütsel kalıplardır. Bu kalıpların nasıl kullanıldığı ise bir toplumsal örgüt ve gücün örgütlenmesi sorunudur ki,
Sayfa 101Kitabı okudu
Yıl içinde, fakir köylüleri, ellerindeki ürünü hemen satmaya zorlayan ihtiyaçlar ortaya çıkabilir. Bu fakir köylülerin ürünlerini "elde tutma" güçleri yoktur. Bunlar, zengin köylülerin yaptıkları gibi, ürün fiyatlarının en avantajlı olduğu zamana kadar bekleyemezler. Bunu takiben de aynı bireyler azalan erzaklarını takviye etmek için sık sık sattıkları ürüne benzer ürünleri sattıkları fiyattan daha yüksek bir fiyatla pazardan satın almak zorunda kalabilirler.
Reklam
Akrabalık, arkadaşlık ve komşuluk bağları sürekli bağları temsil ederlerken, en azından bireyin hayatının önemli bir kısmında süren bağlar, bizim bahsettiğimiz iktisadi bağlar tamamıyla geçici olabilir. Bir kimse domuzlarını bir hafta A'ya satmayı teklif edebilir, izleyen haftalarda ise D, F ya da Z'ye. ... Bir akrabalık şebekesinde bağlar belli iki şahıs arasındadır ve göreli olarak başkalarını dışlar. Amcan senin amcandır, arkadaşın senin arkadaşındır. Fakat şebeke pazarlardaki bağlar, doğaları gereği, öteki üreticiler, aracılar ya da tüketiciler gibi üçüncü tarafların girişine tabidir; bir pazar şebekesinde sahş yapan bir kimse herkesin dostudur, ya da herkesin düşmanıdır. Nitekim ilişki hissi olarak oldukça yansızdır. Ayrıca, sınırsız karışıklıklara açıktır.
Bir dizi koca-karı-çocuk takımlarının tek bir hane içinde ikamet ettiği bir yerde birlikte çalışan ve yiyen çekirdek aile değil, daha büyük olan hane halkıdır. Aynı şey aynı atadan gelme kuralınca bir arada tutulan toplumsal birimler için de geçerlidir. Böyle birimlerde hane halkının merkezi baba ya da anne tarafından akraba bireylerden oluşabilir ve haklar yukarıdan aşağıya ağırlıklı olarak baba veya anne tarafına verilir. Böyle birimler koca ile karı arasındaki bağa önem vermek yerine birbirini takip eden nesiller arasındaki bağa önem vereceklerdir. Evlilikle birlikte böyle bir aile içine gelen eş, ister erkek ister kadın olsun, sadece bir karı yahut koca ile değil bir grup akraba ile evlendiğini görecektir. Dahası bu akrabalar eşlik bağının bağladığından daha güçlü bir şekilde birbirlerine bağlılık göstermektedirler.
Sayfa 109Kitabı okudu
İlkel olanı medeni olandan ayırt etmeye ya­rayan şey güç ve etki odaklarının şu veya bu tür mahallerde bulunup bulunmadığı değil, icra gücünün kristalleşmesidir.
Bu nedenle şunu söyleyebiliriz ki, işbölümünün ailede değil toplum içinde vurgulandığı yerde çekirdek aile, buna karşılık toplumda değil aile içinde vurgulandığı yerlerdede geniş aile bulma ihtimali yükselir. İşbölümü, şüphesiz, sanayileşmenin artmasıyla birlikte hızlanmıştır. Sanayileşme tarımdaki insan sayısı üzerinde hemen neredeyse doğrudan ve peşin bir etkiye sahiptir. Sanayide çalışılabilecek iş ortaya çıkınca tarımdaki gizli işsizler ya da mevsimlik olarak istihdam edilenler fabrikalarda iş bulmak amacıyla göç ederler. Bu göç toprak üzerindeki nüfusu azaltır ve kı rsal alanda kişi başına artan bir toprak ve sermaye bırakır. Hiçbir büyük teknolojik yeniliğin olmadığı yerlerde bile bunun etkisi emeğin üretkenliğini artırmaktır.
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
Yakın dönemde yapılan çalışmalar kolhozların pek başarılı olmadıklarını göstermektedir. Rençper işçilere verilen özel tarlalar kolektif çiftliklerden çok daha üretken olmuşlardır. Sovyetler Birliği'nde ekilen toplam alanın yüzde 3'üne tekabül etmelerine rağmen bu özel tarlalar toplam ürün çıktısının yüzde 16'sını ve canlı hayvan üretiminin yaklaşık yarısını üretmektedirler.
Sayfa 100Kitabı okudu
Herhangi bir köylü nüfusunu incelerken, önce ya köylü hane halkının uzmanlık isteyen zanaatlarını ne derce taşıdığına ya da zanaatların ne derece hizmetlerinin karşılığı köylü tarafından gıda maddeleri olarak başka kimselerin elinde olduğunu sormak gerekir. İkinci olarak, köylünün kendi üretimini ne derecede işlediğini ya da işlenmek üzere başkalarına verdiğini araştırmalıyız.
Şayet, köylülüğün kendi geleneksel dar kaygılarına geri dönmesine izin verilmezse, köylü hoşnutsuzluğu devrimci bir ayaklanmayı körüklemek için harekete geçirilebilir. Günümüz dünyasında bu şart, savaşın harap-bitap düşürmesinden dolayı geleneksel liderlik ve toplumsal düzeninde çökme yaşayan ülkeler tarafından karşılanmaktadır.
Sayfa 173Kitabı okudu
İlkel toplumda ihtiyaç fazlası mallar ya da gruplar ya da grupların üyeleri arasında doğrudan mübâdele edilir; köylüler ise artıkları hâkim bir gruba aktarılan kırsal rençberlerdir.
Köylülüğün Toplum İçindeki Yeri
Dünyamız sadece köylülüğün eşiğinde ilkeller ve tam gelişmiş köylüler içermekle kalmayıp, köylülüğün toplumsal servetin baş üreticisi olduğu toplumlarla köylülüğün ikinci plana itildiği toplumlar da içermektedir. Dünyada nüfusun hâlâ büyük bir kesimini oluşturan köylülüğün sadece geleneksel üretim vasıtaları ile toprağı işlemekle kalmayıp aynı zamanda toplumsal yapının bütününü destekleyen kira ve kâr fonlarını ürettiği geniş alanlar vardır. Böyle toplumlarda, bütün diğer toplumsal gruplar yiyecek ve kendilerine gelebilecek gelir için köylünün sırtına binmektedirler. Ancak, sanayi devriminin köylüden oldukça bağımsız olarak mal üreten çok büyük makine kompleksleri yarattığı toplumlar da vardır. Böyle toplumlarda, eğer hâlâ kalmışlarsa, köylüler servetin yaratılmasında ikincil bir konum işgal ederler. Üstelik servet üreten makineleri çalıştıran büyük ve artan sayıdaki sanayi işçisinin de beslenmesi gerekmektedir. Bu işçiler için yiyecek üretimi artık geleneksel tekniklerle küçük arâzilerini işleten köylülerin elinde değil, yiyecek üretimi için Sanayi Devrimi'nin teknolojisini uygulayan ve adeta tarladaki fabrikalar gibi büyük, yoğun bir sermaye yatırımı olan ve bilimsel olarak işletilen devasa çiftliklerin (plantations) elindedir. Bu çiftliklerde köylüler değil, yüksek cevher fırınını yahut eğirme makinesini işleten işçiye yapılan muamele gibi, emekleri karşılığı ücret ödenen işçiler çalışmaktadır. İster artık talebinden kaynaklansın, isterse köylüyü ekonomik bakımdan yararsız kılabilecek rekabetten kaynaklansın, her iki toplum türü de köylü için tehditler içermektedir.
Sayfa 30 - İmge KitabeviKitabı okudu
19 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.