Kozmik Bağlantı

Carl Sagan

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Acil çözüm bekleyen sorun, teknık gelişmeyi yaygınlaştırırken kültürel özellikleri kaybetmemektir.
Sayfa 47 - E yayinlari 1986Kitabı okudu
Venüs’ün koşullarına benzer bir yer insanoğlunun batıl inançlarında, kültüründe ve efsanelerinde yaratılmış­tır. Buraya Cehennem diyoruz. Eski inançlara —örneğin, eski Yunan’da— göre ruhların tümü buraya ölümden son­ra gider. Hristiyan inancına göreyse ölümden sonra gi­dilebilecek iki yerden birisidir. Sıradan bir kimsenin Ce­hennem hayali —yakıcı, boğucu, kötü kokulu ve kırmı­zı— Venüs’ün yüzeyini tanımlayabilir. Dünya’daki biyolojik moleküller Venüs’de derhal par­çalanır oysa organik moleküller —örneğin, karmaşık hal­kalı yapıları olanlardan bazıları— Venüs’ün koşullarında oldukça sabit kalabilir. Orada hayat bulunmadığını söy­lemek zordur, ama bizim tanıdığımız yaşam türlerinden değişik olduğuna kesinlikle inanabiliriz. Orada yaşayan organizmanın kösele gibi derisi bulunmalıdır. Yüksek at­mosfer basıncı nedeniyle, kolay hareketi sağlamak için, ufak güdük kanatlara sahip olmalıdır, aksi halde kanat çırpmak için çok aşırı enerji harcayacaktır. İnsana ve ke­çiye benzer özellikleri hariç tutulursa, şeytan, Venüs’ün yerlisi bir canlıya benzer denilebilir. Binlerce yıldır Venüs ve Cehennem özdeşleştirilmiştir.
Sayfa 97 - EKitabı okuyor
Reklam
Amerika’da ve birçok ülkede astronomi geleneksel öğretim programlarında yer almaz. Birkaç istisna dışın­da, okula başlayan öğrenci mezun olana kadar, evrenin neresindeyiz, buraya nasıl geldik, ne yöne gitmekteyiz gi­bi sorulara rastlayamaz. Eski Yunan’da kişiye gerekli olduğu düşünülen beş-altı dersten birisi astronomiydi. Birinci sınıflarla, hippi­lerle, kongre üyeleriyle, taksi şoförleriyle konuşurken, astronomiyle ilgili konulara büyük bir merak duyulduğu­nu anladım. Amerikan gazetelerinin pekçoğunda günlük astroloji sütunları yayınlanır. Kaç tanesinde günlük ast­ronomi ve hatta bir bilim sütunu görebilirsiniz? Bu konudaki bilgilerimizi arttırmak için daha fazla çaba harcamalıyız.
Sayfa 83 - EKitabı okuyor
Yüzyıllardır insanoğlu güvenli, rahat ve hatta düzenli görünen bir evrende yaşıyordu. Dünya yaratılış için seçilmiş yerdi ve insanoğlu ölümlü yaratıkların do­ruk noktasıydı. Bu inanışlar zaman aşımına uğradı. Şim­di çok küçük, hatta Jüpiter’in bulutlarında bulunan bazı yapılardan bile daha küçük, bir kaya ve metal yığınında yaşadığımızı biliyoruz. Samanyolu, Galaksiyi oluşturan iki yüz milyar gü­neşten biri olan yıldızımız, Güneş, küçük, soğuk ve cazibesizdir. Samanyolu’nun merkezinden o kadar uzak ki, ortalama 300.000 km/saniye yol alan ışık, Dünyadan bu merkeze varabilmek için 30.000 sene gitmelidir. Uzay­da milyarlarca galaksi bulunduğunu düşünürsek Saman­yolu Galaksisi’nin hiç de dikkat çekici olmadığını anlarız. Artık «dünya», «evren» anlamına gelmiyor. Diğer birçokları gibi bir dünya da yaşıyoruz.
Sayfa 59 - EKitabı okuyor
Bugüne kadar uzaya gönderilmiş en hızlı araç Öncü 10’dur.(Saniyede 10 km) Galaksi’nin tüm yıldızlarının(~250 milyar) birer ge­zegen sistemi olduğunu kabul etsek bile, Öncü 10, on mil­yar yıl hiçbir yıldızın gezegen sistemine varamayacaktır. Bize en yakın yıldız (Alpha Centauri) 4.3 ışıkyılı uzakta olduğundan ona ulaşması bile 80,000 yıl alacaktır.
Sayfa 26 - EKitabı okuyor
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.