Kral - Devlet ya da Ölümlü Tanrı

Mehmet Ali Ağaoğulları

Kral - Devlet ya da Ölümlü Tanrı Gönderileri

Kral - Devlet ya da Ölümlü Tanrı kitaplarını, Kral - Devlet ya da Ölümlü Tanrı sözleri ve alıntılarını, Kral - Devlet ya da Ölümlü Tanrı yazarlarını, Kral - Devlet ya da Ölümlü Tanrı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan, doğal olarak kendisi için zayıf, başkaları için ise kötüdür. Hobbes, Aristoteles'in tam karşıt kutbunda yer alarak, insanın doğuştan toplumsal olmadığını, doğal olarak toplumsallık eğilimine sahip bulunmadığını savunur. Ona göre, insanın toplumsallığı, arılar ya da karıncalardan farklı olarak, doğal bir biçimde belirmez, ama sonradan kazanılır. [46]
Sayfa 183Kitabı okudu
Ona göre, her insan davranışının ardında yatan fizyolojik ilke, kendini ko­rumadır. İnsan, (Antik Yunan filozofu Epikuros'un da ileri sürdüğü gibi) her zaman hazza, yaşamını sürdürücü şeylere doğru koşan, buna karşılık elemden, yaşamına zararlı olan şeylerden kaçan "bencil" bir yaratıktır. Böylece bencilliğin kökenini bilimsel olarak açıkladığını varsayan Hobbes, ahlak sorununu da bencillik görüşü doğrultusunda ele alıp, ahlaksal değerlerin göreceli olduğunu, çünkü bunların (herkese sözünü geçiren merkezi bir otoritenin bulunmadığı bir du­rumda) kişiden kişiye değiştiğini vurgular. Temel güdü in­sanın kendisini koruması olduğuna göre, bir kişinin gözünde, yaşamın korunmasına, sürdürülmesine yönelen her şey iyi, bunun karşıtı ise kötü'dür. Soruna bu açıdan yaklaşıldığında, insan için en iyi şeyin yaşam, en kötü şeyin ise ölüm olduğu ortaya çıkar.
Sayfa 182Kitabı okudu
Reklam
Sözcük ya da kavram, görüngünün simgesidir; bir başka dey­işle, nesnenin kendisinin değil, bizim nesneyi algılama şek­limizin simgesidir. Maddeler dünyasında da, düşünce evreninde de, her şey devinimdir ve devinimlerin arasındaki ilişkilerdir. Her olan şey, (neden-sonuç ilişkisi biçiminde) gerekli olarak olmuştur. Akıl, sözcükler üzerindeki gerekli mantıksal (lojik) bir hesaptan başka bir şey değildir. Rasyonel hesap, teleolojik hesaptır; yani geleceği düşünerek gücün (erkin) araçlarını insana veren hesaptır.
Sayfa 178 - HobbesKitabı okudu
İnsan, sözcüklerle bu her iki zihinsel söylemi sözel söyleme dönüştürüp, bulmuş olduğu neden-sonuç ilişkilerini beynine kaydeder ve bunları evrensel ilkeler, genel yasalar şeklinde sunar. Bu düzeyde, tam olarak rasyonel (akılsal) bir hesapla karşı karşıyayız demektir. Bu bakımdan aklı oluştu­ran, insanın uğraşı ve ustalığıdır. Aklın alanı; genel ve sürekli hakikatleri hesaplamayı, bir başka deyişle yasaları ortaya koymayı kapsar. Gerçekte rasyonel düşünce, teleolojik (ereksel) bir hesaptır; yani bazı araçların seçiminin ve düzenlenmesinin, belli amaçlara ulaşmak için yapılmasıdır. Hobbes için bilimsel bilgi ya da bilim, budur işte.
Sayfa 177Kitabı okudu
Hobbes'a göre akıl, kendil­iğinden hiçbir hakikati içerrnez; düşünceden deneye gidiş gelişlerle biçimlenip, bir düzene girer.
Sayfa 175Kitabı okudu
Meksika’nın fethi sırasında savaşta öldürülenleri, Avrupalıların getirdiği basit bulaşıcı hastalıklardan ölüp gidenler izler. Ardından savaş sırasında tarım yapılamadığı, ekilen tarlaları da İspanyollar yaktığı için büyük bir açlık felaketi başgösterir. Sömürgeciler ile yerliler arasında aracı durumunda bulunan İspanyol köylülerden ve Afrikalılardan oluşmuş gözcüler de, acımasız çalıştırma ve baskı yöntemleriyle bir başka felaketin yaratıcısı olurlar. Buna, yeni yönetimin yerlilerden aldığı vergiler ve istediği zorunlu hizmetler eklenir. Parası kalmayanlar önce köle olarak çocuklarını, sonra da kendilerini sunar, çalışamayacak duruma düşünce de işkence altında ya da hapishanelerde ölürler. Mexico kentinin inşasında ya da madenlerde çalışırken telef olanların sayısını kestirebilmeninse olanağı bile yoktur. Yerli işgücünün büyük bir hızla tükenmesi, çok kısa sürede, bu kıyıma yeni bir kıyımın da eklemesine yol açar ve Afrikalıları Amerika’ya taşıyan sistemli köle ticareti başlar. Dört yüz yıl sürecek olan bu ticaret, milyonlarca genç, sağlıklı, güçlü Afrikalıyı Yeni Dünya’ya ulaştırır, bir kısmını da yolculuğun zor koşullarında yok ederken, köklü Afrika uygarlıklarını, dinamik bir toplumsal katmandan yoksun kılıp çökertmeyi başaracaktır.
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
38 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.