"Haydutu yalnız Allah'ın ateşine bırakma. Yalnız bedduana sığınıp onun sana saldırmasına, tıpkı komşun gibi eli kolu bağlı bekleme. Komşunla birleş. Belki ona gelen belâ seni bir sonraki sıraya koymuştur. Birleşeceksin. Haksız, kuvvet kullandı mı, haklıya da kuvvet farz olur, vâcib olur. Bunun yolunu konuşacağız."
Yavaş yavaş!.. Amma dakikaları bile boş geçirmeden.
Yavaş yavaş!.. Amma en hurda imkânları, en küçük fırsatları bile değerlendirerek.
Yavaş yavaş!.. Amma imanı ve azmi zerre kadar yıpratmadan, zedelemeden.
Yavaş yavaş!.. Amma gönül birliğini gevşetmeden.
Yavaş yavaş!.. Amma bir süngü iken, bir tek mavzer iken, bir mitralyöz bir top olabilirim hırsına kapılmadan ve sadece en üstün süngü, en verimli mavzer olmaya bakarak.
Evet, ve ne çare, yavaş yavaştı. Çünkü bu iş efsanevi bir sabır, bir iman, bir uyanıklık, bir azim ve muhteşem bütüne alçakgönüllülükle uyma işiydi.